Doç. Dr. Turan Uslu Hakkında Sizden Gelenler
Hastanelere yolum çok düştü, hem kendim hem yakınlarım için. Hastalığın, acının, ağrının ne olduğunu biraz bildiğimi sanırdım.
Ama işte acının da dereceleri var.
Yaşarken kaptırıp gidiyoruz, aczimizi de unutuyoruz bazen..
Bel ve sırtta her zaman sorunlar vardı, okumaktan, yazmaktan, bilgisayar karşısında uzun zaman geçirmekten. Ama zaman zaman kilitlenip kalsam da, sıkıntıları gevşeticiyle, dinlenerek, iyi kötü atlatıyordum. Fakat bir sabah uyandığımda hiç kıpırdayamadığımı fark ettim. Bu kez başımı oynatamıyordum. Boynumdaki, dahası sol kolumdaki ağrıyı tarif edemem, bir çay bardağını tutamıyordum. Hayli ameliyat geçirmiş biri olarak hiç böylesini hissetmedim. MR’a ancak iki kişinin yardımıyla uzanabildim. Bir devlet hastanesinin beyin cerrahi servisinde malum süreçten sonra ileri derecede boyun fıtığı teşhisi kondu. Hemen ameliyat olmam gerekiyormuş, yoksa koldaki güç kaybı kalıcı olacakmış. İşin en lezzetsiz tarafı, omurilikte sıkışan sinirin doğurduğu acıyı giderecek bir ağrı kesici de yok. Doktorların yazdığı hap, krem vb ilaçlar, bünyede bir bahar esintisi, mentollü sakız etkisi bile yaratmadı.
Doç. Dr. Turan Uslu’nun hastası olan tanıdığım, aylar önce bir dost meclisinde yaşadıklarını anlatmıştı. Nasıl iyileştiğini, ameliyata gerek kalmadığını..Çok ısrar etti, “O seni görmeden ameliyat olma” diye.
Ameliyattan önce son çare bir de O’nun kapısını çaldım.
İlk gittiğimde tek isteğim geceleri uyuyabilmekti, kendilerine de söyledim. Bir saat kesintisiz uyumaya razıydım. Çünkü hiç uyuyamıyordum. Acıdan sağlıklı düşünemiyordum, hiçbir iş yapamıyordum. Turan Uslu, “Ameliyat olmanıza gerek yok, tamamen geçecek, iyileşeceksiniz” dedi.
İnanın ağrıların yarı yarıya azalmasına razıydım. “Bu acının yarısıyla yaşarım” diye düşünüyordum.
Ama 12 seansta tamamen iyileştim.
Tanıdığım hemen herkese hastalığı, nasıl iyileştiğimi, tedavi sürecini anlattım.
Ama ne de olsa söz uçuyor.
Turan Uslu’nun hastası olduğunu yazısından öğrendiğim bir hanımefendi, “Başına gelmeyenler bilmez” demiş Yeni Şafak’taki köşesinde.
Hakikaten bilmez.
Okuyunca naçizane iki satır yazmak istedim.
Bu tip yazılarda ne diyeceksiniz, herkes mutludur, iyileşmiştir, kendisini iyileştiren doktora minnettardır.
Kuşkusuz bizim açımızdan da vaziyet bu, Doç. Dr. Turan Uslu’ya yürekten teşekkür..
Ama O’nun ayırt edici bazı özellikleri var.
İlim sahibinin ilmi kadar, mizacının da önemli olduğunu düşünüyorum.
İşini aşkla yapıyor.
Her zaman güler yüzlü ve dingin.
En sıkıntılı zamanlarımızda espriyi elden bırakmadı.
Tabiplere yolu düşenlerin iyi bildiği, şu insanı geren doktor-hasta ilişkisini burada hiç yaşamadım.
Uzun lafın kısası, eksik olmayın Turan Hoca..
Tekrar teşekkürler.
Uğur Yıldırım, Gazeteci, 03 Haziran 2010 Perşembe, İstanbul
—————————————————————–
It’s like a miracle!
I have been experiencing neck and upper back pain for around 5 years. I have tried everything from massages to regular exercise but nothing seemed to be making it any better. My mum, who lives in Turkey, was also having similar pains and she went to Doctor Turan at Sema Hospital who started her on a course of intramuscular stimulation injections. She went 6 times and at the end of it the pain had completely disappeared. I recently came back from England to live over in Turkey and my mum took me to Doctor Turan. I am on my 4th set of injections now and the improvement is unbelievable. The pain is almost gone, the movement is better and I feel like a completely new person. It’s like a miracle!
r.linden@oscarlondon.com
—————————————————————–
Yaklaşık sekiz ay önce bir sabah boynumda ve sol kolumda dayanılmaz bir ağrıyla uyandım. Doktora gittim ve çekilen MR sonucunda ileri derecede boyun fıtığı teşhisi kondu ve ameliyat olmam gerektiği söylendi. Ameliyat fikri tedirgin edince başka bir doktora gittim. Bu arada ağrı kesici, kas gevşetici birtakım ilaçlar da kullanmaya devam ediyordum. Hangi doktora gitsem ameliyat diyordu. Bu arada sol kolumda güç kaybı ve erime başlamıştı ve ilerliyordu. Ağrılarımda cabası .Hani diş ağrısını bilirsiniz. Onun kolunuzda olduğunu düşünün. Sırtımdaki ağrılar ve ağır sıklet boksörden dayak yemişçesine halsizlik halleri bile kolumdaki ağrının yanında önemsenmeyecek kadar az rahatsız ediciydi. Bu süreçte kortizon iğnesi tedavisi, fizik tedavi gibi tedaviler uygulayarak derman aradım ama nafile. Ameliyat olmadan iğleşemeyeceğime inanmışken -ki onunda kesin çözüm olmadığı bizzat olanlar tarafından söyleniyor- kader beni Sn. Dr. Turan Uslu ile karşılaştırdı. Ne yalan söyleyeyim çok umutlu başlamadım tedaviye. Önyargılıydım açıkçası. Nede olsa o güne kadar altı doktora gitmiştim ve iyeleşememiştim. Henüz tedavim bitmemesine rağmen ağrılarım neredeyse kalmadı. Kolumdaki güç kaybının önemli bir kısmını kazandım. Ne mucize bir şeymiş bu kuru İMS tedavisi.Turan Bey in insancıllığı ve kibarlığı ise ayrı bir yazı konusu. Keşke daha önce Turan Beyle karşılaşsaymışım da bu acıları çekmeseymişim. Ama buna da şükür. Ellerin dert görmesin Turan Hoca.
Şahin Güngörür
Makine Müh.
28 Mayıs 2010
—————————————————————————-
İzmir’de ‘Cumhuriyet’in Dindar Kadınları’
Ne zaman aylar öncesinden bir konferans için söz versem aynı şey oluyor. Tam artık çok sıhhatliyim çok şükür bu bel fıtığı meselesini ameliyatsız atlattım derken. Çat!
Epeydir korkusuzdum. Eli şifalı doktorumuz Doç.Dr. Turan Uslu sayesinde kilitlenip iptal olmaktan, haftalarca yatağa bağlı kalmaktan kurtulmuştum ki, ikidir aynı şey oluyor. Tam da ben doktorumuz ülke dışında iken yakalanıyorum bu kilitlenme durumuna.
İzmir’e gideceğim derken… Belim takıldı. Başına gelmeyenler bilmez. Takılınca ne oluyor? Kaskatı bir şekilde kalıyorsunuz. Hatta o vaziyette cemiyet içine çıkmak durumunda kaldığınızda insanlar durduk yere günahınızı alıyor. Çünkü o katılık içinde vücut diliniz bir kibir abidesi gibi algılanabiliyor. Merhamet ehli anlıyor sıkıntıyı. Ama kusur bulmak için sırada bekleyenler ne kadar kibirli diyor. Kibir dedikleri oklava yutmuş gibi duran vücut diliniz.
Bu defa takıldı. Eğer derhal istirahata çekilmez isem biliyorum kilitlenecek. Medet ey tabip diye doktorumu aradım ki asistanı Kıbrıs’ta kongrede olduğunu söyledi.
Peki benim İzmir seyahatim ne olacak! Sevgili Serpil Başar onca titiz hazırlanmıştı. Her şey kağıt üzerinde çok mükemmel görünüyordu.
Mükemmelliğin iki baş aktörü vardı birisi Sevgili Serpil Başar diğeri sevgili asistanımız Gülseren Sezgin. Birkaç defa tatsız geçen şehirlerarası programıma tanık olduktan sonra bütün şartlar ile Gülseren Hanım ilgilenmeyi üstüne aldı. Kimin misafiri olacağım, nerede ne konuşacağım bütün maddi ve manevi şartlar Gülseren Hanım’ın denetimindeydi.
Bana kalan İzmir’i düşünmekti.
İzmir’i düşünmek zorundaydım çünkü İzmir’e ilk defa gidecektim. Bir kaç yıl önce Manisa’dan İzmir’e birkaç saatliğine gidişi gidişten saymıyordum elbet.
Bende kayıtlı olan İzmir fotoğraflarına baktım. Ne tuhaf İzmir deyince önce Halit Ziya geliyor aklıma. Neden acaba? İzmir’de geçen bir hikâyesi dolayısıyla olmalı. Halit Ziya’yı kuzeni Latife Hanım takip ediyor. İzmir demek Uşakkizadeler demek mi?
Şehirler mutfaklarıyla yerleşiyor zihnimize daha çok. İzmir lokması ve İzmir köftesi. Bir televizyon programında İzmir’in hiçbir lokantasında İzmir köftesi olmadığını ispat etmişti bize sunucu.
İzmir’in kızları. Daha doğrusu İzmirliyim der demez güzelliğini bakışlarıyla tescil ettirmeye çalışan İzmir’in kızları. Afyon Lisesi’nde sıra arkadaşım Dilek Özkum çok güzel bir kızdı. İnce uzun boylu dal gibi bir kız. Babası Afyonlu annesi İzmirli idi. Annesinden bahsederken İzmirli tabii demeyi ihmal etmezdi. Bu ‘tabii’nin içine güzellik, letafet ve görgü girerdi.
Şehirleri insanlarla sevdim. ‘İnsan doğduğu yerin toprağına benzer’ mısrasının içine yerleştirerek. İnsanları şehirlere, şehirleri insanlara benzettim. İzmir benim için yarı yarıya Dilek demekti. Dilek’in hiç görmediğim annesi demekti.
İzmir demek rüzgâr demekti. Meltem ve imbat.
İzmir demek zeybek demek. İlle de İzmir’in kavakları.
İzmir demek radyolu günlerin armağanı bir şarkıda geçmişe dalmak demekti : ‘Bir münasip zamanda/mesela saat onda/buluşalım Kordon’da/ der gibi geldi bana.’
‘Dağlarından gece geçtim/Soğuk sularından içtim/Güzellerin içinde İzmirliyi ben seçtim.’
Tam ben fenafil İzmir iken İzmir’de seri katil meselesi patlak vermesin mi?
Ev ahalisi tedirgin. Neyse ki korku şehirde mayalanmadan, yakalandı ’seri katil’.
İzmir Emniyet Teşkilatı’na ve İzmir valisinin çalışmalarına en az İzmirliler kadar minnettarım.
Kızım durmadan soruyor: Anne İzmir valisini ve emniyet müdürünü de görecek misin? Lafın sonunun nereye varacağını biliyorum. Tebessüm ediyorum. Onların çok işi vardır benim konferansıma gelebileceklerini sanmıyorum diyorum. ‘Gelirlerse eğer kızım size çok teşekkür ediyor der misin anne? Lütfen benim için söyle bunu. Seri katili hemen yakaladılar ya. Çok teşekkür et onlara.’
Buradan teşekkür ediyorum ben de. Kızımı büyük bir endişeden kurtardılar. Ve de benim Emniyet’e dair azalmaya başlayan güvenimi yeniden tazelediler.(Güvenimin neden azaldığını gündem fırsat verirse sizlerle bir ara paylaşmak istiyorum.)
Nereden çıktı bu İzmir muhabbeti diyorsunuz yazının sonuna kavuşmuş iken. Efendim bendeniz 8 Mayıs Cumartesi günü 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde ‘Cumhuriyet’in Dindar Kadınları’ üzerine bir konferans vereceğim.
Bu sıcak havalarda herkes kendini piknik mekânlarına atıyor. Konferans salonunun serinliğini tercih etmek isteyenlere bir davet niyetiyle yazıldı bu satırlar.
Hal ve vaziyet böyle velhasıl.
Fatma K. Barbarosoğlu, Yeni Şafak Gazetesi, 07.05.2010
——————————————————–
Sol boynumdan sol koluma vuran çok şiddetli bir ağrım vardı. Çektirdiğim MR’da boynumun sol tarafında fıtık olduğu, sağ tarafta ise fıtık başlangıcı olduğu teşhisi beyin ve sinir cerrahisi doktorları tarafından konuldu ve çok acil ameliyat olmam gerektiği söylendi. Hatta bir gün sonra yatıp ameliyat olmama karar verildi. Daha sonra Dr. Turan USLU hocanın telefonunu bir dostum bana verdi. Çektirmiş olduğum MR’larla kendisine müracaat ettim. Ve burada bana 6 seans iğne tedavisi uyguladı. İlk seanstan sonra ağrılarım büyük ölçüde geçti. Daha sonraki seanslarda hiçbir ağrım kalmadı. Sadece sol kolumun dirsekle bilek arasında hafif bir karıncalanma şeklinde uyuşma var, herhangi bir ağrım yok. Kolumu ve boynumu çok kolay hareket ettirebiliyorum.
Cafer Karakaya
——————————————————–
Eşimin bel ağrıları ve huzursuz ayak sendromu şikâyeti nedeniyle Dr. Turan USLU’ ya başvurduk. Daha önce bir çok ilaç kullanmasına ve fizik tedavi görmesine rağmen şikâyetleri devam ediyordu. Sabahlara kadar evin içinde dolaşıyor, gece 1-2 lerde kaç defa acillere taşınıyorduk. Uykusuzluktan tansiyonu yükseliyor hayatımız zehir oluyordu. Etrafa verdiği zararda cabası. Dr turan uslu tarafından uygulanan tedavi yöntemi ile şu anda bel ağrıları tamamen geçti, ilk seanstan itibaren uykuları düzeldi, artık kimseyi rahatsız etmiyor, sabahlara kadar orasını burasını ovmaktan ve kremlemekten kurtuldum. Bu arada benim boyun ağrılarımı da tedavi etti. Kendisine teşekkür ediyorum.
08/04/2010
Havva ÂLİM (Eşi A İhsan ÂLİM)
Ereğli/Zonguldak
——————————————————–
Merhaba,
Benim rahatsızlığım, başımı arabanın tavanına şiddetli bir şekilde çarpmamla başladı. Bu ufak kaza belimde şiddetli bir ağrıya neden oldu ve hatta bu ağrı sebebiyle uyku ve yürüme problemleri çekmeye başladım; günlük yaşantım ciddi biçimde aksadı öyle ki, günlerce uyku ve yürüme problemleri çektim.
Daha sonra doktorumun tavsiyesiyle İMS tedavisine başladım. Açıkçası başlarken pek umutlu değildim, tamamen iyileşeceğime dair inancım yoktu. Bu tedavinin, rahatsızlığımdan dolayı kısıtlanan günlük hayatımı iyice kısıtlayacak ve çok zor bir tedavi olacağını zannediyordum. Tedavi sürecinde de belimi zorlamayacak şekilde yaptığım body çalışmalarıma tedavinin herhangi bir olumsuz bir etkisi olmadığını gördüm.
Tedavim 6 seans sürdü. 1.seans bitiminde, hastaneden çıkarken, uzun süredir çektiğim o şiddetli ağrının olmadığını fark ettim. Ancak bu kalıcı bir iyileşme değildi, 2. ve 3. seanslar da bu şekilde devam etti; ağrım her seansta daha da azaldı. 4. seans benim için dönüm noktası oldu. Bu seanstan sonra ağrılarımda %90 azalma oldu ve uzun bir aradan sonra ilk defa tamamen rahat uyuyabildim. Ağrılarımdan dolayı yapamadığım birçok aktiviteyi tekrardan yapmaya başladım. Diğer iki seansla birliktede ağrılarımdan tamamen kurtuldum. Şuanda ise günlük yaşantıma geri dönmüş durumdayım.
Bu tedaviden böyle mükemmel sonuç alabileceğime dair hiç inancım yoktu. Ancak sonuçlar gerçekten şaşırtıcı. Doktoruma ve Sema Hastanesi’ne çabalarından ve göstermiş oldukları yakın alakadan dolayı çok teşekkür ederim.
Bekir GÖKDERE
15/4/2010
——————————————————–
2004 yılından beri boyun fıtığı rahatsızlığı yaşamaktayım, taa ki Dr. Turan Uslu hocamla tanışana kadar. Dana önce birkaç defa fizik tedavi uygulandığı halde ağrılarımdan tam olarak kurtulamamıştım. Çaresizlikten ağrılarımla yaşamaya alıştırdım kendimi. Son olarak doktorların artık ameliyat dediği noktada Dr. Turan Uslu hocamla tanıştım. Hastanenizde böylesine değerli bir hocamızın bulunması bizler için büyük bir artı değerdir. Turan hocamın uyguladığı iğne tedavisiyle artık şükürler olsun ağrılarımdan kurtuldum. Diyebilirim ki altı senedir hiç yaşamamışım. Artık ben de her sağlıklı insan gibi günlük yaşantıma devam edebiliyorum.
Dr. Turan Uslu hocamla tanıştığım için Allah’a şükrediyor hocamın kendisine çok teşekkür ediyorum. Allah kendisinden razı olsun.
06/04/2010
İSA ÖZTÜRK
——————————————————–
6 senedir sırt ağrıları çekiyordum. Ağrılarım son zamanlarda çekilmez hale gelmişti. Evde işlerimi yapmak istiyor, ağrıların şiddetinden yapamıyordum. Alışverişe gitmek istiyor, yürümekte zorluk çekiyordum.
Şimdiye kadar gitmediğim doktor kalmadı. Fizik tedavi oldum, bir faydasını görmedim. Ortopedi doktoruna gittim, benim size yapabileceğim bir şey yok. Beyin cerrahına gitmen lazım dedi. Son olarak beyin cerrahına gittim. Onun tedavisine girdim. Bir aylık bir ilaç ve egzersiz tedavisi başladı. 1 ay sonra kontrole gittim. Ağrılarımda yine en hafif bir azalma olmadı. Benim size yapabileceğim bir şey yok, Sizin ağrınız çok kronik bunun için de Dr Turan Uslu tarafından yapılan tedaviyi deneyebilirsiniz dedi.
İnternette araştırmam sonucunda Doktor Turan Uslu’ ya ulaştım. Turan Uslu’ nun uyguladığı tedavi sayesinde dışardan ilaç almadan, ağrı çekmeden, ağrılarımdan kurtuldum. Şimdi kendimi çok iyi hissediyorum. Ayrıca iyilik halimin devamı için Dr Turan Uslu tarafından verilen özel yatağı da yaptırdım, inanılmaz derecede iyi sonuç aldım.
Eskiden yapamadığım birçok işi tekrardan yapmaya başladım. Kendimi dinç ve sağlıklı hissediyorum beni Dr Turan beye gönderen doktoruma bana yardımları için çok Doç Dr Turan Uslu’ ya çok teşekkür ediyorum.
26/02/2010
S. YILDIZ YAZILI
——————————————————–
Dr. Turan Uslu ile bel fıtığından ameliyat olup ağrıları devam eden ve onu başarılı bir şekilde tedavi eden 83 yaşındaki ağabeyimin tavsiyesiyle tanıştım. Şiddetli bel ağrılarından dolayı bastonla yürüyordum. Uyguladığı tedavi ile 5. seanstan itibaren bastonu attım. Şu anda bastonsuz yürüyorum. Ağrılarım yok denecek kadar azaldı. Doktor beye teşekkür ediyorum.
ERTUĞRUL ŞENEL
(81 Yaşında)
29.3.2010
——————————————————–
AYAĞIMIN HİKÂYESİ
Ayağımın hikâyesini anlatırken size nasıl hayal kırıklıkları yaşadığımı ve çektiğim ızdırapları anlatacak, sonuçta çareye nasıl ulaştığımdan bahsedeceğim.
Benim hikâyem, 2008 Mayıs ayında bir yerlere yetişmeye çalışırken sol ayak bileğimi burkmam ile başladı. Aynı ayağımda uzun süredir topuk dikeninden kaynaklanan bir ağrı olduğunu da belirtmek istiyorum. Hızlı hareket eden ve fazla acıya da aldırmayan biri olduğum için önceleri önemsemedim. Ama sonuç hiçte öyle olmadı. İki yıl içinde bu konuda uzmanlaşmış gitmediğim doktor ve uygulamadığım tedavi kalmadı. Sonuç olumsuz, yine ağrı yine ağrı.
İki yıl içerisinde ayağımın tedavisi için, Profesöründen tutun da en ünlü hastanelere ve ayak sağlığı merkezlerine varana kadar çalmadığım kapı kalmadı. Ayağıma ilk önce antienflamatuar ilaç ve jel, arkasından fizik tedavi, daha olmadı lazer tedavisi yapıldı. Sonuç hayal kırıklığı. Sayısız tabanlık denendi yine olmadı. Ayağım alçıya bile alındı. Sonuç yine hayal kırıklığı ve ağrı. Hatta ve hatta romatizma tedavisi bile uygulandı. Kullanılan bir sürü ilaç, jel, çekilen bir sürü film, MR ve denenen bir sürü tabanlık. Sonuç yine ağrı ve hayal kırıklığı oldu.
Geçen zaman içinde artık ayağımı hiç kullanamaz hale geldim. Evden çıkmıyorum, devamlı oturuyorum ve acı içindeyim. Zaten kilo sorunum vardı ve kilolarıma her geçen gün daha da eklenmeye başladı. Gittikçe yaşama sevincimi yitiriyor ve etrafımda bulunanları da üzüyordum. Çünkü devamlı ağrı içinde dişimi sıkarak günlük işlerimi yapmaya çalışıyor, azalan fiziksel aktivitemle hiçbir şeye yetişemiyor, bir sürü görüşmemi erteliyor, gideceğim birçok yerden vazgeçiyor, acı içinde sinirsel olarak yıpranmış bir şekilde yaşıyordum. İnsanın her adım atışında acı hissetmesi ve birçok şeyden ayak ağrısı nedeni ile vazgeçmesi ve mahrum kalması fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak ta çok yıpratıcı bir şey. İki yıldır bu ağrı ile çözümsüzlükler içinde yaşarken yavaş yavaş durumumu kanıksamaya başlamıştım. Artık ben buyum, iyileşme ümidim yok, her şey denendi olmuyor diye kabullenmeye çalışıyordum. Çünkü gerçekten her türlü tedavi yöntemini denemiştim.
Rabbim böyle istedi çekilecek çilem varmış diyor, içten içten her gün şifa için dua ediyordum. Bazen de polyannacılık oynuyor, ayağı olmayanları düşünüyor, yinede ALLAH’a şükrediyor ve kendimi avutuyordum.
Bir gün internette şans eseri Doç. Dr. Turan Uslu’nun web sitesini inceleme fırsatım oldu. Orda hastalar tarafından yazılan yorumları okudum. Bir sürü hayal kırıklığı yaşamış biri olarak önce kuşku ile yaklaştım. Ama sonra okuduğum yazıların etkisi ile ikna oldum ve muayeneye gittim. Doç. Dr. Turan Bey, olumlu ve pozitif yaklaşımı ile beni rahatlattı ve kuru iğne tedavisi diye bir tedavi yönteminden bahsetti. Ayağımın sekiz on seansta iyileşebileceğini söyledi ve tedaviye başladı. Ayağımdaki sorun gerçekten çok fazlaydı. Zaten ayak bileğim tam hareket edemiyor, topuk dikeninden kaynaklanan ağrı ise üstüne tuz biber ekiyordu.
O kadar hayal kırıklığı yaşamıştım ki, muayeneye gelen hastalardan bilgi edinmeye çalışıyor ve her seferinde biraz daha tatmin edici açıklamalar ile rahatlıyordum. İkinci, üçüncü seans ağrıda değişme yok. Hatta biraz daha da arttı bile. Sonradan öğrendim hep öyle oluyormuş. Seanslara gittiğim zaman ben Doç. Dr. Turan Bey’e güvensizliğimi ve hayal kırıklıklarımı anlatırken, kendileri büyük bir sabırla beni her seferinde rahatlattı, iyimser duruşu, gülümseyen yüzü ve olumlu yaklaşımları ile ikna etti. Kendine güveniyor, aynı güveni bana da aşılıyordu. Ayağımın altına ve yanlarına iğne yapıyor, biraz canımı acıtıyor ama ben bağır çağır dayanıyordum. Çünkü ayağımın altına yapılanlar çok can yakıyordu. Altıncı yedinci seansta ayağımda rahatlama başladı. Artık ayak bileğim daha rahat hareket ediyor ve ben merdivenleri iki ayakla değil tek ayakla basarak inip çıkmayı başarıyordum. ALLAH’a şükrediyor ve artık iyileşeceğime inanıyordum. On seanstan sonra daha rahat hareket eder hale geldim.
Bu arada işimin gereği gün içerisinde en az altı, yedi saat bilgisayar başında çalıştığım için boyun kaslarımda ağrılarım vardı. Gece ağrıdan uyuyamıyor ve yorgun bir şekilde ağrı içinde sabah uyanıyordum. Doç Dr. Turan Bey, altı seans boynuma İMS yani kuru iğne tedavisi yaptı. Artık uyuyabiliyorum ve ağrılarım da hafifledi.
Şimdi ne mi yapıyorum, oturarak aldığım kilolarımı vermeye ve kaybettiğim yaşama sevincimi tekrar kazanmaya çalışıyor, Doç Dr. Turan Bey’e de dua ve teşekkür ediyorum. Kendileri bulunduğu konuma göre çok mütevazı, iyimser, güler yüzlü ve çok özel birisi. Beni ağrılarımdan kurtardı, Allahım da ona hem bu dünyada hem de öbür dünyada en çok neyi istiyorsa onu versin diyor, başarılarının devamını diliyorum.
Araştırmacı Astrolog Yazar: Filiz Mete, filizmete@gmail.com, 01 Nisan 2010
Ayağımı olumsuz bir transit yıldız etkisinde burkmuştum, olumlu transit yıldız etkisinde ise Doç Dr. Turan Uslu ile tanışarak tedavi oldum. Hiçbir şey tesadüf değildir, her şey yüce ALLAH tarafından planlanır bizler yaşarız. Bazen olumsuz diye düşündüğümüz şeyler aslında bizim için daha iyidir. Bizler bilemeyiz, zaman geçer anlarız.
Bu olayda da ulvi değerlere hizmet etmenin, her şeye sevgi ve şefkatle yaklaşmanın ve ALLAH’tan ümit kesmemenin ne kadar önemli olduğunu anlamış bulunuyorum…
——————————————————–
Sayın Doç.Dr.TURAN USLU’YA çok teşekkürler..
Bel ve Kuyruk Sokumu kısmındaki yoğun ağrılarımın tedavisinde gösterdiği başarı için Sn. Doç.Dr.Turan Uslu’ya çok çok teşekkürler… Aşırı şekilde (günde takriben 18 saat aralıksız olarak) bilgisayar çalışması nedeniyle bir yıl önce bir gün kuyruk sokumu, bacak ve bel kısmımda aşırı ağrılarla oturamaz ve ayakta duramaz hale geldim. Aylarca hiç oturamadım. MR çekimleri, gidilen bir çok Nöroşirurji, Fizik tedavi ve Ortopedi bölümleri, içilen onlarca ilaç, olunan iğneler, aylarca süren aşırı ağrılar… Bu arada denenen bir çok alternatif tıp tedavi yöntemleri. Ayrıca tam 57 seans acı içinde kıvranarak devam ettiğim Akupunktur seansları. Hiçbiri fayda etmedi. Haftada 3 gün en az 45’ er dakika yüzmenin iyi geleceği belirtildi bir fizik tedavi doktoru tarafından ve yüzme havuzuna yazıldım.Yüzme havuzuna devam ettiğim spor merkezinde resepsiyonist kızımıza oflaya puflaya dert yakınırken bir diğer spor salonu sakininden Doç.Dr.Turan Uslu’nun kendi bel ağrılarını iyi ettiğini ve artık rahatça spor yaptığını, üstelik bu doktorun hiç para canlısı olmadığını, fakir hastalardan zaman zaman seans ücreti dahi almadığını duyunca ben de başta hiç ihtimal vermesem de yine de Doktor Turan Uslu’nun http://www.turanuslu.com sitesini ziyaret ederek bel ağrısı ve diğer ağrılar ile tedavisi konusunda ön bilgi edindim. Daha önce hastalığıma, ağrılarıma tam teşhis de konamadı, etrafımdaki her kafadan başka ses çıktı. İlk defa Doktor Turan Bey ağrılarımın nerede ve nasıl olduğunu tarif etti ve bana teşhis koydu. 3 seans tedavisi sonrasında bu tedavinin de bende işe yaramadığını düşündüm ve bırakmaya karar verdim, bir iyileşme belirtisi görmemiştim bu 3 seansda. Zira daha önce aylarca süren akupunktur tedavim (57 seans) hiç ama hiçbir zerre fayda etmemişti bende ve ben umudumu tamamen yitirmiştim. Bırakma kararımı Doktor Turan Uslu Bey’e telefon ile bildirdim. Turan Bey benim tedaviyi bırakmamamı, bundan sonraki seanslar için benden beş kuruş dahi almayacağını, ağrılı durumuma çok çok üzüldüğünü, benim de iyileşeceğimi, yeterki 4-5 seans daha tedaviyi sürdürmemi söyleyince, ben de madem öyle, katılayım bari dedim. İlaç ve iğne de yazdı, bunları da uyguladım. Sonraki seanslardan sonra ağrılarımın yavaş yavaş geçmeye başladığını hissettim. Yavaş yavaş oturabilmeye başladım. Ayakta durup bir yemek dahi yapamazken mutfakda yemeğimi yapacak kadar ayakta kalabilmeye başladım. Bu esnada verdiği ilaç ve iğneleri yaptırdım, yüzmeye de devam ettim. Başka hastalarda 6 seans da olumlu sonuç almasına karşın arada nadiren benim tarzda inatçı hastalar da çıkıyormuş, seanslar uzadı biraz, ancak durumumdan memnunum, 1 yıl boyunca hiç oturamamış biri olarak geldiğim bu nokta benim için sevindirici. Daha da seanslara katılacağım ve daha da iyi olacağım inşallah. Bu arada Turan Bey’in muayenehanesinde bir çok başka hastalarla da görüşme fırsatım oldu, onlar 5-6 seansda çok çok iyi oldular, aralarında sadece bende daha geç iyileşme olmakta, ancak dediğim gibi bu halimden de memnunum ve şükrediyorum ve daha da iyi olacağım inşallah…. Burada Doç. Dr. Turan USLU’ya çok çok teşekkür ediyorum.Kendisi ağrılar konusunda uzman doktor ve farklı bir tedavi uyguluyor. http://www.turanuslu.net doktorumuzun web sitesi, bilgi edinmek isteyenler için.
Ekim 2009 sonunda geçirdiğim protez ameliyatından sonra kalçada başlayıp ayak parmaklarıma kadar uzanan çok yoğun dayanılması güç ağrılarla gözyaşına bulanmış uykusuz geceler geçirdim.
Çekilen tomografi sonucunda ameliyat veya gördüğüm fizyoterapi esnasında zorlanma sonucu bir bel fıtığı oluşmuş olabileceği söylendi. Ancak iki baston ve gözyaşları içinde zorla hareket edebiliyordum.
Tam bel fıtığı ameliyatı olma kararımın arifesinde bir dostumuz Sn. Doç. Dr. Turan Uslu’ ya gitmemizi tavsiye etti. İnternetten tedavi şekli ile yaptığımız araştırma sonunda eşim, bastonlarım ve dayanılmaz ağrılarımla birlikte gittim.
Daha ilk KURU İĞNE seansından sonra doktorumun kalk yürü komutuna uyarak yürümeye başladım 2-3 adım sonra bastonlarımın olmadığını anlayınca o an duyduğum sevinci anlatamam. Doktorcuğumun boynuna sarılıp gözyaşları içinde onu öptüm.
4. seanstan sonra evde tek bastonla 6. seanstan sonrada evde bastonsuz ve ağrısız yürümeye başladım.
Bu arada eşimin 4-5 yıl önce üstüne düşüp sakatladığı sağ omuzundan bahsedip sağ kolun yana ve öne en fazla. 90 derece kalkabildiğini hiçbir tedavi beklentisi olmaksızın sohbet esnasında öylesine söyledim.
Doktorumuz eşimden hemen bir MR istedi. Bir sonraki gidişimizde benim tedavim esnasında eşimde aynı metotla tedavi etmeye başladı. Şu anda eşim sağ kolunu istediği gibi kaldırmaya ve kullanmaya başladı.
Sağ olasınız sevgili doktorumuz!
Sayın Doç. Dr. Turan Uslu sizi ve insan sevgisi ile dolu kalbinizi güler yüzünüzü her zaman minnet ve şükranla ve teşekkürle anacağız kalın sağlıcakla
Ayşe Leyla YARGILI
30.01.2010
——————————————————–
Dr. Turan Bey,
Associated Press haber ajansı foto muhabiriyim iğne tedavinizi tavsiye üzerine araştırdım. Boyun ve sırt ağrılarım için tedavi yönteminizi denemeye karar verdim. Boyun fıtığı başlangıcı olan eşim benden önce davrandı. İlk seansta faydasını görmeye başladığını söyledi ve tedaviye devam etti. Tedavisi bitti artık hayatından çok memnun en kısa zamanda iğnelerinizle bende tanışacağım.
Size ve iğnelerinize teşekkür ederiz.
Saygılarımızla
01 Nisan 2010
İbrahim ve Seda Usta
fotografusta@gmail.com
——————————————————–
Benim doğuştan omurgamdaki disklerden 3’ün dış tarafının kapalı olduğu bir rahatsızlığım var. Bu durum bel ve bacak ağrılarına sebep oldu. Ağrılar nedeniyle kamburum çıkmıştı. Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar bu ağrıların sebebini bilmiyordum. 10 yıl önce Dr. Turan Uslu Bey ile tanıştım. Ağrılarımı anlattım ve muayene sonrası omurgadaki rahatsızlığımın teşhisini koydu. Ancak o dönemde kuru iğne tedavisi yoktu. Sorunun tek çözümünün ameliyat olduğunu ancak bunun riskli bir operasyon olduğunu söyledi. Ve ekledi “tıp her gün ilerliyor elbet bu sorun içinde başka bir yol bulunacaktır”. Bu söz üzerine beklemeye ve ağrılara alışmaya karar verdim ama artık bu ağrılara dayanamaz oldum. Ve ameliyatı düşünmeye başlamıştım. Hatta araştırma bile yapmıştım. O günlerde bir televizyon programında Turan Bey’i gördüm. Kuru iğne tedavisinden bahsediyordu. Bir umut Turan Bey’i aradım ve durumumu anlattım. Hatta teşhisi siz koymuştunuz dediğimde beni hatırladı. Hemen çağırdı. Gittim, muayene oldum. O sırada bir de boyun fıtığım olduğunu öğrendim. İlk gittiğim gün tedaviye başladık. Kuru iğne tedavisi yanında Turan Bey’in önerdiği özel bir yatakta her gün belirttiği süre boyunca yattım. Bu yatak ve iğneler sayesinde bel ve bacak ağrılarım son buldu. Dik yürüyebiliyor ve sırt üstü yatabiliyorum. Boyun fıtığımda gün geçtikçe yok oluyor. Daha tedavim bitmemesine rağmen kendimi sağlıklı ve rahat hissediyorum. Bu konularda rahatsızlığı olan herkese bu tedavi için doktor beye başvurmalarını tavsiye ediyorum.
Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Allah sizden razı olsun Turan Bey.
Zeynep Kübra BAŞKAYA
20/11/2009
——————————————————–
Merhaba,
Geçen haziran ayında sol omzumda aikido yaparken oluşan sakatlığı kuru iğne tedavisi ile tedavi etmiştiniz. Omzum şimdi gayet iyi. Bir de bacakların düzelmesi için her gün 20 dakika bağdaş kurarak oturmamı tavsiye etmiştiniz. Tam altı ay her gün oturdum, zaman zaman yine oturuyorum. Sanki biraz düzelir gibi oldu. Teşekkürler…
BERRIN MERT (berrinmert55@gmail.com)
04 Mart 2010
——————————————————–
Hi,
I would like to take this opportunity to thank Dr. Turan Uslu for his wonderful gift and let everyone know of the miracles he performs. I had been suffering from terrible headaches for the last two years. I could not move my head from side to side or in any direction for that matter. I couldn’t sleep, I couldn’t do most of the things I enjoyed doing previously.
After some tests I was told that I had a hernia in my neck, as is commonly seen with people who have desk jobs. I was told I needed physical therapy, so I started the sessions right away. However, the sessions were very long and I had to go three times a week for an indeterminate amount of time. I was seeing some benefits but it was very little and slow. One of my husband’s friends mentioned another doctor at Sema Hospital in Kartal and the quick effects of his method. So I researched into it and found out that he used a method called intramuscular stimulation (IMS) and decided to talk to him about it. As soon as I met him he appeased all my worries with his calm and friendly attitude.
So long story short, with just six sessions I have my old life back, free of aches and pains. I thank you so much Dr. Uslu and appreciate all that you do to help your patients, mentally and physically
Sue Sarack
Freelance Translator
21.03.2010
——————————————————–
Merhabalar,
Bende bundan 5-6 ay evvel belimde bir ağrı ve iki ayağımın 3.parmaklarında uyuşma başladı, önceleri pek önemsemedim fakat bel ağrım arttı, hareketlerim kısıtlanmaya başladı, gece uykularım bölünmeye ve sabah yataktan kalkarken büyük ızdırap çekmeye başladım, üstelik bu ağrılar boynumda da oluşmaya başlamıştı. Doktora gitmeye karar vermiştim fakat hangi doktora gideceğimi kestiremiyordum. Şirket doktoruna danıştım bana fizik yada beyin cerrahiye gitmem gerektiğini söyledi. Ben tüm rahatsızlıklarımda Sema Hastanesine gidiyordum. Bir araştırma ile Doç.Dr.Turan Uslu hocayı bana tavsiye ettiler. Randevu alarak gittim. Bildiğimiz klasik fizik tedavisi uygulayacağını zannetmiştim. Fakat muayene sonucunda bel fıtığı teşhisi koyan doktorum birde emar çektirmemi istedi ve gerçekten de bel fıtığı olduğunu gördük. Hemen kuru iğne tedavisine başladı ve ne yaptığını anlayamadan ilk seansı bitirmişti bile. Bende anında bir rahatlama oldu ve sonraki seansa kadar kendimi daha da iyi hissetmeye başladım. Şu an 6. Seanstayım bu arada boynum içinde film çektirmemi istedi ve tedaviye başladı, seanslar devam ederken omuzlarımdaki ağırlıktan bahsettim onun içinde kuru iğne tedavisine başladık.
Artık seansların sonlarındayım Kuru İğne Tedavisi müthiş bir olay fakat Doktorumuz Doç.Dr.Turan Uslu hocamında kendinden emin halleri, güler yüzü ve işindeki ustalığı bambaşka, kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır, çünkü kendimdeki değişikliğin çok farkındayım artık bütün ağrılarım geçti, gece uykularımın kalitesi arttı, sabah yataktan kalkarken çok huzurlu ve rahatım, inanır mısınız yüzümde ve gözlerimde bir canlılık hissediyorum bunu eşim ve dostlarım da söylüyor. Kendimi çok zinde, sağlıklı ve genç hissediyorum.
Bu yüzden, rahatsızlığı olan olmayan herkese çok güven duyduğum Doç.Dr.Turan Uslu hocamdan ve çok memnun olduğum Sema Hastanesinden bahsediyor ve tavsiye ediyorum. Bilime ve insanlığa bu kadar faydası olan Turan Uslu hocama çok teşekkür ediyorum ve diyorum ki ben çok şanlı bir insanmışım ki başka adreslere gitmeden doğru adres olan Doç.Dr.Turan Uslu hocama rastladım.
Teşekkürler ve size sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
Saygılar.
Yasemin Öztunç
14 Şubat 2010
——————————————————–
TEŞEKKÜR
12/02/2010 da uzun bir yürüyüş sonrası yapılan bir iş görüşmesi esnasında yüzümde hafif bir karıncalaşma olduğunu hissettim ancak bir şeye yormadım. Bir gün sonra gözlerimi kapatamayınca şekere bağlayıp göz muayenesine gittim. Doktorum bana yüz felci geçirdiğimi söyledi. Daha önce tedavi olan arkadaşlarımın tavsiyesiyle Dr. Turan Uslu’ ya yönlendirildim. Dr. Turan beyde yüz felci geçirdiğimi fizik tedavi için erken olduğunu söyledi. Bir takım ilaçlar verdi ama ilaçların bir faydası olmadı. Bir hafta sonra tekrar başvurduğumda, IMS denilen bir tedaviye başladı. 6. seansta yüzümdeki felç tamamen kayboldu. Neredeyse eski sağlığıma kavuştum.
MUSTAFA AYDOĞDU
16/03/2010
TEL:0532 720 74 33
——————————————————–
TEŞEKKÜR
Daha önce bilgi sahibi olmadığım ve hocamın uyguladığı kuru iğne tedavisiyle yaklaşık iki yıldır devam eden boyun ağrılarım ciddi oranda azaldı. Egzersizler sırasında boynumu daha kolay esnetebildiğimi fark etmeye başladım. İlk uygulandığı andan itibaren ağrılarım azaltan bir tedavi olduğunu düşünüyorum. İlgilerinden dolayı Doç. Dr. Turan USLU hocama çok teşekkürler.
Diş Hekimi Sibel EZİCİ
——————————————————–
Sayın Doç.Dr.Turan Uslu,
Yeni yıl münasebetiyle, size 2010 yılı için en iyi dileklerimi iletmek isterim..
Yine bu vesileyle, en içten teşekkürlerimi de ifade etmek istiyorum.
Zira sizin sayenizde, çok yarar gördüğüm ” Intramusküler Stimülasyon” kuru igne tedavisini” adındaki bu yeni tekniği öğrenmiş oldum. Sadece bir seanslık uygulamada bile, belirgin bir iyileşme hissettim.
Bu durumu bilgilerinize sunar ve tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla…
Mme Josee Simon
17 Ocak 2010 Pazar
——————————————————–
TURAN bey size çok ama çok teşekkür ederim, size gelmeden önce gitmediğim kapı kalmamıştı..bu duruş bozukluğu hayatımı zehir etmişti…her gün işkence çekiyordum..ama Allah sizi karşıma çıkardı…şimdi çok iyiyim belirgin bir iyileşme var..ve herkes fark ediyor ..artık daha dik ve kendimden emin yürüyorum..size çok teşekkür ederim..o güler yüzünüz hiç eksik olmasın..bu mesajımı benim gibi sorunu olan diğer hastalarla paylaşmanızı isterim..çünkü bu sorunla yaşayan çok kişi var onlarında artık kurtulmasını istiyorum..saygılarımla
Ercan Cellat (creep1453@hotmail.com)
——————————————————–
Merhaba,
Ustun hizmet kalitesi icin Sema Hastanesine, mukemmel teshis ve
tadavisi icin doktorum sayin Turan Uslu Bey’e cok tesekkur ediyor,
karsima bu hastaneyi ve doktoru cikaran Allah’ima cok ama cok
sukrediyorum.
2004 Ocak ayi’nda 1,5 ay suren cok siddetli bir bel agrisindan sonra
omuriligimde buyukce bir tumor buldular ve acil bir sekilde ameliyata
alindim Los Angeles’ta. Ameliyat basarili gecti, ne var ki semptomlar
gecmedi, hatta bazilari agirlasti. Devamli bel ve bacak agrilari,
halsizlik, yorgunluk ve kamburluk en bastakiler. Bir ara gunlerim 8-9
saate dusmustu. Bir de bazen saatte bir, bazen yarim saatte, hatta 15
dakikada bir tuvalete gitmek zorunda kalmalar. Toplantilar ve
yolculuklar benim icin kabus olmustu.
Bu arada iki fizik tedavi doktoru yanlis teshisleriyle meseleyi
katladi. Ilki cekilen CAT SCAN in ardindan bende cok ciddi bir
romatizma oldugunu, ilerleyen yaslarda tekerlekli sandalyeye mahkum
olma ihtimalimden bahsetti. Ikincisi ise cekilen MRI’a bakarak bende
yeni bir tumor oldugunu soyledi. Bu teshislerin yanlis oldugunu
anlayana kadar gecen iki aylik zamani tahmin bile edemezsiniz.
Bir de cinsel problemler vardi ki eh şunlari halledelim ona da sonra
bakariz artik diye dusunmustum. Kendi cerrahim ve diger birkac
konusunun uzmani doktordan sonra bilenler bilir dunyanin en kalburustu
yerlerinden Newport Beach’te bir doktora da gittim. Fakat hepsi ayni
seyi soylediler: boyle buyuk bir ameliyattan sonra bunlar normal,
tedavisi yok, kusura bakma yardimci olamayacagiz, onun icin para da
almiyorum… Fizik tedavi doktorlari da ayni sekilde.
Sema’da 1,5 aylik tedavi sonunda yeniden dogmus gibi oldum. Meger o
agrilarin ve problemlerin cok hizli ve etkili bir tedavisi varmis.
Bonus olarak bizim cinsel problemler de cozuldu. Ailecek sevindik
Ictigim ada manzarali caylar da isin zevki oldu.
Faruk Aysu
——————————————————–
Merhaba,
Ben uzunca bir suredir Amerika’da yasayan, gecirdigim buyuk bir
ameliyat, onun oncesi ve sonrasiyla tecrubeli bir hastayim.
Yaklasik 3-4 yildir siddetli basagrilari cekmekteydim. Birkac defa
CATSCAN, MR cekildi, herhangi birsey bulamayinca stres dedi doktorlar.
Fakat agrilar bitmedi.
Gecen ay Turkiye’ye tatile gelince tavsiye uzerine Sema Hastanesi’ne
gittim. Tahmin ediyorum diger butun hastalar gibi ben de hastanenin
manzarasi, temizligi ve servisini “exceptional” buldum. Dr. Turan Uslu
Bey icin randevu aldim. Uc seyden cok etkilendim:
- Birincisi: Daha ilk birkac saniyede cok rahatlatti doktor bey, sicak
yaklasimiyla.
- Ikincisi: Teshis cok hizli ve dogruydu. Neyin var dedi, basim
agriyor dedim. Agrir tabii dedi, sok oldum. Israf-i kelam etmeye
ihtiyac duymadan teshisi koydu hemen: boyun fitigi (Sonra boyun MR’i
ortaya cikardi ki dogru imis)
- Ucuncusu: Hemen tedaviye basliyorum dedi, zap diye bir igne batirdi
boynuma, ben ah diyecektim ki tadavi bitmis birkac igne daha
batirdiktan sonra. Yani tedavi de cok hizli ve etkiliydi.
Ertesi gun 3-4 yil sonra ilk defa basim dik gezebildim, daha ne
diyeyim. Hemen esimi de goturdum bir sonraki seansa, sirt agrilari
icin. Doktor beyden bana batirdigi kadar ona da igne batirmasini
istedim. Hayat musterek
Kayinvalidemin de bir rahatsizligi var kolunda. Aradim, Turkiye’ye
gelmesini soyledim hemen.
Omer Gokce 14 Mayıs 2009
——————————————————–
Ben 2 çocuk annesi bir bayanım ayak tabanlarımdaki yanmadan ve topuklarımdaki ağrıdan dolayı
uzun süre ayakta kalamıyor ve aşırı yorgunluk hissediyordum bu durumdan dolayı çok rahatsızdım Dr Turan beyin ayak tabanlarıma uyguladığı IMS kuru iğne tedavisi ile ayak tabanlarımdaki yanma ve ağrıların gittiğini bizzat müşahede ettim.
Aynı sorunlar annemde de vardı, Ankaradan annemi bizzat tedavi olması için istanbula çağırdım ve tedavi sonucunda annemde çok memnun kaldı. Dr Turan beye çok teşekkür ederim. Herkese tavsiye ederim..
Turan bey Allah razı olsun gerçekten çok teşekkür ederim,
Şule Demir
——————————————————–
Yaklaşık 4-5 aydır sol kolumdaki ağrı nedeniyle iş yapamaz, hatta uyuyamaz hale gelmiştim. Bununla ilgili birçok branşa gittiğim halde derdime çare bulamadım. En son gittiğim ortopedi doktorum beni özellikle Turan beye yönlendirdi. Fizik tedavi yöntemlerinin geçici çözümler olduğunu düşündüğümden ve iş yoğunluğum nedeniyle düzenli olarak bu tedavilere gidemediğimden bir çare bulmak konusunda umutsuz olduğumu söyleyince bana, Turan beyin başka doktorlara benzemediğini, o yüzden özellikle ona yönlendiğini belirtti. Daha seansım bitmediği halde (2 seansım daha var) uyguladığı enjeksiyon yöntemiyle sol koluma tekrar kavuştum. Ağrım yok oldu, kuvvet gücünü tekrar kazandım. BEN BU TEKNİĞE ”SİHİRLİ EL TEKNİĞİ” DİYORUM ŞİMDİ.
Şimdi boşuna bunca zaman bu sıkıntıyı çektiğime üzülüyorum. Çevremdeki herkese de öneriyorum.
Annemi de götürüyorum şimdi. İnşallah onun sıkıntısından da kurtulacağım.
Binlerce kez teşekkürler.
Yasemin SAYGIN – Bireysel Pazarlama Yetkilisi
Türkiye Finans Katılım Bankası-Pendik Şube
——————————————————–
2008 yılının Temmuz ayında sol el bileğim kırılmıştı (Distal radius uç kırığı). Acil olarak götürüldüğüm hastanede gerekli operasyonlar yapıldıktan sonra, sol kolum yaklaşık birbuçuk ay alçıda kaldı. Alçılı geçen süreçten sonra, sol kolum ve bileğim kesinlikle dönmüyor ve çeviremiyordum .Operasyonu olduğum hastanenin fizik tedavisini gitmeye başladım ama kolum, elim, bileğim beton gibiydi ve fizik tedavi süreci çok zorlayıcı geçiyordu. Evime çok yakın olan Turan beyin muayenehanesine bir gün elimi göstermek için randevu aldım. Daha ilk seansta uyguladığı iğne tedavisi yöntemi, elimi ve bileğimi açtı, kolum 1 hafta sonra yüzde 90 oranında eski halindeydi. Birhafta sonra kolum o kadar iyiydi ki, tatil hayallerimi gerçekleştirdim. Şimdi de Boyun ağrılarım nedeniyle Turan bey boynuma ve sırtıma iğne tedavisi uyguluyor. Kollarıma kadar yayılan ağrılarımın da bu şekilde geçeceğine ve onun için de Turan beye bir kez daha minnettar olacağıma eminim.
Aydın Erdinçgil – Bankacı
——————————————————–
Bir ağrı… Bir ağrı… Allah kimseye vermesin!..
Dünyanız kararıverir. Koşturmakta olduğunuz bir yere yetişememe kaygısından öte bir şeydir bu. Bedeninizle birlikte zihninizi de işgal etmiş bir çaresizlik duyarsınız. İşleriniz kalır, hareketiniz kısıtlanır, dünyanın dönüş hızı yavaşlar. Daha dün söz verdiğiniz her şeyi ertelemeye çalışırsınız. Derhal kendiniz olmaktan çıkmış, eğri büğrü yürüyen, ağrılarıyla barışmaya çalışan ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünen tedirgin ruhlu bir zavallı olmuşsunuzdur. Biraz tevekkel davranır bunu kabullenmeye başlarsınız ama içinizden bir ses size hiç durmadan “Tamam, karizma çizildi, buraya kadar!” demektedir.
Hayatınızda yeni bir süreç başlamıştır: Hekimler, görüntüleme merkezleri, daha uzman hekimler, ameliyat ihtimalleri, daha daha uzman hekimler, damdan düşenlerin önceki tecrübeleri vs. vs… Derken yolunuz Turan Uslu’nun eşiğine düşer.
Bel fıtığı olduğumu tahmin etmişsinizdir herhalde!..
Önce onu bir akupunktur uzmanı, yaptığı işi de bir akupunktur tedavisi zannedersiniz ama hakikat öyle değildir. Uygulanan yöntem bir kuru iğne tedavisidir ve söylenenlere bakılırsa o bu konuda hazık hekimdir.
İtiraf etmeliyim ki muayenehanesinden içeri girdiğimde sayısız şüphelerim vardı. “Kasları gevşeteceğiz hocam!” falan diyordu. Kaslarım kasılmış ve kısalmışmış. Neyse işte!.. Sonra masasında, adının başına Doç.Dr. yazılmış bir isimlik okudum. Şüphelerimin yarısı gitti. Ağrılarım hakkında ön bilgiden ve incelediği MR sonuçlarımdan sonra sedyeye uzandım. Hayret!.., Kalktığımda ağrılarımın da yarısı gitti. Kaç günlerdir aman vermeyen ağrılardı üstelik bunlar. Birkaç iğne batırmıştı, o kadar… Üç gün sonra yeniden, beş gün sonra yeniden, derken hepsi gitti. Beşer onar dakikalık seanslarda la-teşbih bir mucize!..
Şimdi mi?
Hiiiç!.. Yine koşturuyorum vesselam!..
Ve, teşekkür ederim sevgili doktor, Allah seni sevsin, sevindirsin…
Prof Dr İskender Pala
02.02.2009
——————————————————–
03.10.1970 İstanbul doğumluyum. 1983 senesinde ayak bileğimde ağrılarım başladı. O dönemlerde, aile doktorumuz olan Dr. ……….. Bey’e gittim. Bu ağrıların gelişmekte olan vücutlarda olabileceğini, ergenlik yaşına kadar hatta 21 yaşına kadar sürebileceğini söyledi. Sonraları ağrılarım diz üstü kaslarıma kadar ilerledi. Daha sonraları da belime kadar geldi. 1991 senesinden itibaren birçok doktora gittim. Ağrılarım yıllar geçtikçe sırtıma ve en son omuzlarıma kadar çıktı. İlk yıllarda kışın şiddetli yağmurlarda başlayan ağrılarım sonraları hafif yağmurlarda da oldu. İlerleyen yıllarda yağmurdan 2-3 gün önce başlayan ağrılarım yağmur yağana kadar devam etti. Daha sonra yağmurdan 7 gün önce başlayıp yağmur yağana kadar sürdü. Rahatsızlığım öyle bir hal almıştı ki ağrılarım başladığında 7 gün sonra (+/-) 1 saat tolerans ile yağmurun yağacağı saati tahmin edebiliyordum. Sadece kış aylarında olan ağrılarım 2000 senesinin yazına kadar devam etti. Rahatsızlığım daha da ilerlediği için ağrılarım artık sadece yağmurda değil yazın nemde de oluyordu. Ve sadece ağrı çektiğim süre artmıyor ağrı şiddetimde çok artıyordu. En şiddetli ağrı kesiciler bile fayda etmiyor günlerce yatmak zorunda kalıyordum. Yaz aylarında tatile çıktığım Bodrum dışında her yerde ağrılarım oluyor. Mesela Kemer en sevdiğim tatil yeridir fakat nemden dolayı yazın şiddetli ağrılarım oluyor. Fakat Bodrum’u sevmemekle beraber yaz aylarında hiç ağrım olmuyor. Bunun için, son 5 senedir yazın ağrılarım çok şiddetlendiği dönemlerde tatil için Bodrum’a gidiyorum ve ağrılarımdan kurtuluyorum. Bu tespitimden dolayı tedavi için gittiğim bütün doktorlar tedavi edemedikleri zaman Bodrum’a yerleşmemi tavsiye ettiler. Çocuk yıllarımda başlayan rahatsızlığım için o yıllardan itibaren doktorlara gitmeye başlamıştım. Hiçbir doktor ne rahatsızlığıma teşhis koyabildi ne de ağrım olduğu zaman ağrılarımı dindirebildi. Romatolog, ortopedist, psikolog, psikiyatrist, gitmediğim doktor kalmadı. Her türlü tahlil, röntgen, MR, sintigrafi vs. yapıldı. Bacak ağrılarına neden olabileceği düşünüldüğü için midenin salgıladığı bir çeşit sıvı ve diş eti altında olan bir çeşit taş incelendi. Alternatif tıbbı denedim. Akupuntur, bio enerji, reiki ye gittim. Olumlu sonuç alamadım. Tedavi için değil sadece dayanılmaz ağrılarımı geçici olarak dindirebilmek için yeşil reçete ile bir nevi uyuşturucu verildi. Ama bu bile ağrılarımı hafifletmedi. Doktorlar yapılacak bir şey kalmadığını, sacroiliak eklemde çok hafif iltihap olduğunu ve tırnaklarımın üzerinde olan izlerden dolayı sedef olabileceğini, ikisinin de bu ağrılara neden olamayacağını ancak çok zayıf bir ihtimal bu iki durumun aynı anda olduğundan dolayı ağrılarımı tetikleyebileceğini söylediler. Bir ilaç tedavisiyle bu iki olumsuz durumu düzelterek en azından bu ihtimali de ortadan kaldıracağımızı belirttiler. Bunun için 1 sene boyunca sabah, öğlen, akşam ve yatarken toplam 12 adet Salazopyrin içmem gerektiğini, bu ilacın karaciğere zarar verebileceğinden dolayı 3 ayda bir karaciğer testi yaptırmam gerektiğini söylediler. Bu tedaviyi de yaptım. İlk 3 ay sonunda yaptırdığım karaciğer testi son derece olumlu çıkınca ve karaciğerimle ilgili herhangi bir sorun yaşamayınca daha sonra karaciğer testi yaptırmadım. Tedaviyi tamamladıktan sonra kontrole gittiğimde iltihabın kuruduğunu ve tırnaklarımdaki sedefin durduğunu, ilerlemediğini söylediler. Ancak bacak ağrılarıma bir faydası olmadı. Her doktorun verdiği vaat bende son derece umut yaratıyordu. Tedavi sonrası olumsuz netice umutlarımı yıkıyor, moralimi bozuyordu. Artık en azından hayal kırıklığı yaşamamak için hastalığım için arayıştan vazgeçtim. Seneler sonra arkadaşım Dr. ………….. bana Judy COLE’dan bahsetti. Kendisi benim için çok önemli referans olduğu için Dubai’ye gittim. 24.04.2004 tarihindeki muayenemin sonunda bana 15 yaşlarımın başlarında örümcek ya da buna benzer bir böcek ısırmasından dolayı vücudumda bir bakteri oluştuğunu, bunun kaslarıma yerleştiğini ve nemden beslenerek çoğaldığını, vücut direncimin çok zayıfladığını, karaciğerimin kapasitesinin uzun süre kullandığım bir ilaçtan dolayı çok düştüğünü, bunun için 6 ay alkol almamam gerektiğini, vücudumun domates ve süte alerjisi olduğunu, rahatsızlığımın gıdadan kaynaklanmadığını ama sağlıklı yaşam için uygulamasının zor olmadığı diyet programını tavsiye ettiğini, ilk 3 ay günde 3 defa 7’şer dakika, sonraki 8 ay günde 1 defa 7 dakika zapper kullanmam gerektiğini söyledi. Ayrıca 3 ayın sonunda 3 hafta arayla 2 defa karaciğer temizliği yapmam gerektiğini ve vücudun direncini arttırmak için çeşitli doğal vitaminler kullanmam gerektiğini belirtti. Söylediklerini uyguladığım takdirde 3-4 ay içerisinde olumlu gelişmeler yaşayacağımı, belirli bir dönemden sonra yumurtaların çatlama dönemine gireceği için ağrılarımın eskisine göre daha şiddetli olabileceğini, moralimi bozmadan tedaviye devam ettiğim takdirde bu ağrılardan kurtulacağımı söyledi. Karaciğerimi etkilemesi olası bir ilacı 12 ay süre ile kullandığım ve 1 bardak süt içtiğim takdirde bağırsaklarımın bozulduğunu bildiğim için Judy COLE’ye son derece güven duydum. Uygulamam gerektiği programa harfiyen uydum. Kendisinin söylediği gibi 3-4 ay sonra olumlu sonuçlar almaya başladım. Ağrılarım geçti. Ne kadar uyursam uyuyayım uykumu alamamış bir şekilde kalkıyordum. Artık 4 saat uykuyla bile çok dinç kalkmaya başladım. Kendimi tüm gün çok dinç hissediyorum. 2004 senesinin kasım ayında yaklaşık 3 haftadır ağrılar yaşadım. Judy COLE yumurtaların çatlama dönemine girdiğini ve bunlarında geçeceğini söyledi. Ancak devamında yaklaşık 6 hafta eski ağrılarımı arattıracak derecede şiddetli ağrılar yaşadım. Daha sonra babamın tavsiyesi üzerine Kocaeli’nde Prof.Dr. ………………….’a gittim. Kendisi buraya kadar olan yazımı okuyup raporlarımı inceledi. Nedensiz bir şey olamaz diyerek benden bazı testler istedi ve olumsuz bir şey bulamayınca psikiyatri uzmanı Prof.Dr…………………’a gönderdi. O da tiroid testleri istedi ve sonra rahatsızlığımda psikolojik sebeplerin etkilerini araştırmak için seanslar uyguladı. Sonucunda psikolojik etkinin olmadığı kanaatini getirdi. Tiroid testlerinde ufakta olsa sorunla karşılaşınca Acıbadem Hastanesi’nde bu konuda tedavi gördüm. 2007 senesinin Eylül ayında yine arkadaşım Dr. Ömer KARAHAN bana e-posta ile bir link yolladı. Doç.Dr.Turan USLU’nun hazırlamış olduğu web sitesinde fibromiyalji hastalığını anlatıyordu. İncelediğimde sanki siteyi ben hazırlamışım hissine kapıldım. Tamamen benim çektiğim sıkıntıları ifade ediyordu. İlk işim Turan Bey’den randevu almak oldu. Turan Bey 25 yıllık çektiğim ızdırabı çok iyi anladığını belirtti. Hastalığımın bende kronikleşmiş olabileceği düşüncesiyle normalde kademeli olarak uyguladığı farklı tedavi süreçlerini aynı süreçte ve çok geniş çapta uygulamamızı tavsiye etti. Beni anladığını yüz ifadesinde çok net hissettiğim için tereddütsüz kabul ettim. İlk iş iğnelerle haftada bir gün bacak ve sırt bölgelerinde belli noktalara uygulamalar yaptı. Yine hafta da bir gün serumla magnezyum takviyesi ve iğneyle vitamin takviyesi yaptırdı. Ozon takviyesi yaptırdı. Akupunktur tedavisinin dışındakileri ilk bir ay haftada 1 defa, 2.ay 15 günde 1 defa, 3.ay ayda 1 defa yaptırdı. Toplam 3 ayda tüm tedavi programım tamamlandı. Tedaviyle beraber başladığım anti-depresan ilaç tedavisi yaklaşık 1 senedir devam etmekte. Tedaviye başladığım ilk ay çok olumlu gelişmeler hissettim. Tedavimin 2. ayından 4. ayına kadar sadece 2 defa ağrı yaşadım. O tarihten bu güne kadar 1 seneyi aşkın süredir hastalığımla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadım. Her gün yaşadığım ağrılardan tamamen kurtuldum. Bu konuda Doç.Dr.Turan USLU Bey’e ne kadar teşekkür etsem azdır. Memnuniyetim üzerine vücudunun çeşitli adalelerinde sıkıntılar yaşayan ailemden ve arkadaşlarımdan birçok kişiye Turan Bey’i tavsiye ettim. Onlarda benden sonra başlayıp benden önce bitirdikleri tedavilerinin neticelerinde sağlıklarına kavuşup çok memnun kaldılar. Hiçbir yan etkisinin olmadığına inandığım tedavi yöntemleriyle güven veren Doç.Dr.Turan USLU Bey’den, onun uzmanlık alanına giren rahatsızlıklarda çekinmeden tedavi görülmesi gerektiğine yürekten inanıyor ve tavsiye ediyorum.
Gökhan SÖĞÜT
04 Mart 2009
——————————————————–
18.12.2008 akşamı sol ayağımın tabanından başlayıp baldırım ve bacağımın yukarılarına kadar çıkan acı hissediyordum. Ertesi gün sabah kalktığımda ayağımın üzerine basamıyordum. Bunun üzerine özel bir hastanede ortopedi ve travmatoloji uzmanı bir profösörden randevu alarak hastaneye gittim. Doktor muayene sonucunda rahatsızlığın toplar damarla ilgili olabileceğini bu nedenle de doppler çekilmesi gerektiğini söyledi ve ağrılarımı azaltması için de ağrı kesici bir iğne yaptı. Eğer dopplerde bir sorun olmadığı görülürse basit bir kas ağrısı deyip geçilecekti. Bunun yanında da romatizmal olup olmadığını anlamak için de birkaç tane kan testi istedi.Bunun üzerine doppler çekildi, kan tahlilleri yapıldı. Ertesi gün doppler ve kan testlerinin sonuçlarının normal çıkmasıyla birlikte doktor istirahat vermeyi lüzumlu görmeyerek ayaklarımın daha rahat edebilmesi için verdiği bir ayakakabı mağazasının kartıyla fazla da bir açıklama yapmayarak beni uğurladı. Haftasonu evde istirahat etmeme rağmen ayağımın üzerine basamadım. Haftabaşında işe gittim, ama ayağımın üzerine basamadağım için aynı gün aynı profösörden randevu aldım. MR çekilmesini istedi ve hastanenin malum ününden de kaynaklanan yoğunluğundan ötürü akşam MR için randevu verildi. MR sonucunda bacağımda ve ayağımda ödem ve tendinit olduğu görüldü. Bunun üzerine doktor 1 hafta rapor verdi. Ayağıma buz tedavisi uygulamamı verdiği antienflamatuar ilaç,kas gevşeticileri düzenli kullanmamı, bandaj yerine diz altı varis çorabı giymemi önerdi. Ben de bir an önce geçmesini her şeyden çok istediğim için bana denilenleri 1 hafta boyunca yaptım. Günler geçiyor ben verilen ilaçları düzenli kullanmama, ayağımı sürekli dinlendirmeme rağmen ayağımın üzerine hala basamıyordum. Daha sonra gittiğim doktor yurtdşında olduğı için tanıdığımızın tavsiyesi üzerine bir Üniversitesite hastanesinde ayak ve ayak bileği üzerine uzman bir doçente muayene olmaya karar verdim. Muayene sırasında ayağıma bakıp MR sonucumu okuyan doktora benzer rahatsızlıklarımın daha önce de üç-dört defa farklı yıllarda olduğunu ama en fazla bir hafta sürdüğünü söyledim.Doktor bunun yüzde 90-95 romatizmal olduğunu söyleyerek beni bir romataloga yönlendirdi. Bunun üzerine iki romatologa gittim. İlki Rahatsızlığımı dinledi, daha önce de olmasından ve İzmirli olmamdan yola çıkarak FMF olabileceğimi söyledi. Ama bu hastalığın belli bir testi olmadığını söylerek benden ilk aşamada romatizmal olup olmadığını araştırmak için tahliller istedi. Diğer romatolog ise rahatsızlığımın zorlamadan kaynaklanmış olabileceğini ama istenen tahlillerin çıkmasından sonra beni yine görmek istediğini söyledi. FMF tezini kendisine sorduğumda olabileceğini ama çok kuvvetli bir ihitmal olmadığını söyledi. Birleştikleri nokta ayağımın üzerine basmamam, istirahat etmem ve bu rahatsızlığın geçmesinin bir süre alacağıydı. Tahlillerim çıkınca her ikisine birden tekrar gittim. İlk gittiğim romatolog bel tomografisi ve başka tahiller isteyerek hala FMF ihtimali üzerinde durulması gerektiğini söyledi. Diğeri tahlilerin sonucunun temiz olduğunu söyleyerek bana ayağımı yormaman için 10 gün istirihat verdi. Ama tabii kimse kesin bişey söyleyemiyor; bir daha olursa yine gitmemi öneriyordu. Bu arada çekilen bel tomografim de temiz çıktı; ama ayağım hala aynı durumdaydı: Üzerine basamıyordum. Bu arada acaba FMF miyim; niye bu kadar zaman oldu geçmedi; niye oldu gibi sorularla zihnim allak bullaktı. Son bir umut olarak nasıl ayakkabı giymem gerektiği, faydalı olabilecek hareketleri sormak için bir spor hekimine gitmeyi düşünürken internette Doktorum Doç Turan Uslu’nun sayfasına ulaştım. Hemen Turan Bey’den randevu aldım. Randevumun olduğu gün randevu saatinin gelmesini beklerken 3 haftayı geçmesine rağmen hala ayağımın üzerine basamadığım için moralim çok bozuktu.Elimde bir sürü tahlil dersine çok iyi çalışmış bir öğrenci gibi odasına girdim. Kendisine o zamana kadar bütün olanları anlattım. Beni büyük sabırla dinledi ve sen asla FMF falan değilsin dedi. Bacağımda ve ayağımdaki ödem ve tendinitin aşırı zorlama sonucu kas spazmına bağlı oluştuğunu söyledi. Şikayetlerimi dinledikten sonra beni muayene etti ve “Şimdi yapacağım şeyden sonra bana teşekkür edeceksin dedi” Şaşkın ne olacağını beklerken hemen kortizon mu diye sordum. Kortizon olmadığını istesem de yapmayacağını söyledi. Akupunktura benzeyen ama akupunkturdan biraz daha farklı kuru iğne tedavisinin ilk seansı işte o zaman yapıldı. Turan Bey tedaviden sonra kalkıp yürümemi istedi.” Şaka yapıyor” diye düşünürken kalktım, gayet güzel yürüdüm. O an o kadar mutlu oldum ki anlatamam!!! Bir ayın sonunda şikayetim büyük şekilde azalmış yürüyordum. Turan Bey bunun daha ilk seans olduğunu en fazla 6 seansta şikayetimin tamamen geçeceğini ve bu tedavinin kas spazmını çözmeye yönelik olduğunu söyledi. Artık istediğim kadar yürüyebileceğimi sadece tedavi bitinceye kadar yüksek topuklu ayakkabı giymemen gerektiğini söyledi.Ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyordum. İkinci seanstan sonra ise şu an artık hiç sıkıntım olmadan yürüyorum. 1 ay boyunca tüm gittiğim doktorlar kati süretle dinlenmemi önerirken ne zaman iyileşeceğine dair kesin bir şey söyleyemezken Turan Bey kafamdaki tüm soru işaretlerini kaldırdı. Tedavi henüz iki seans olmasına rağmen sıkıntısız bir şekilde yürümemi sağladı. Doktor Bey’e bu tedaviyi uyguladığı için minnettarım ve çok teşekkür ederim…
TUGCE CANKAYA – Vodafone
23 Ocak 2009
———————–———————————
Sevgili Turan USLU
14 Aralık 2008 tarihinde sağ tarafımdan felç oldum. Yerinde müdahaleleriniz ve kuru iğne tedavisiyle şu an yürüyorum. Hatta bastonsuz yürüyorum. Kendi kişisel bakımımı kendim yapıyorum. İlk günlerdeki yatalak kalmak endişelerim çok geride kaldı.
FELÇLİ OLANLAR, SİZLER DE KORKMAYINIZ. ERKEN TEŞHİŞ VE TEDAVİYLE ÖZELLİKLE KURU İĞNE TEDAVİSİYLE YÜRÜYEBİLİR, ELLERİNİZLE HAYATA BİR DAHA TUTUNA BİLİRSİNİZ…
SAĞOLUN TURAN HOCAM…
Ahmet ŞEYHO
——————————————————–
Ben tedavi sürecimi benim durumumda olan hastalara anlatmayı bir borç biliyorum .
Sol ağağımdaki şiddetli ağrılarım nedeniyle gittiğim hastanedeki doktorlar benim hastalığımın çok ilerlemiş bel fıtığı olduğunu ve amaliyat olmam gerektiğini söyledi.
Başka bir hastanenin fizik doktoruna gittim ve o doktorda bana ameliyat olmam gerektini söyledi.
Ama ben bel fıtığı ameliyatı hakkında yaptığım araştırmalar sonucu bu ameliyatın kesin çözüm olmadığı ve hatta ciddi riskler taşıdığını öğrenince ameliyatı olmadan tedavi yöntemleri bulabilirmiyim diye araştırmaya başladım .
Daha önce 4 defa bel fıtığı ameliyatı olupta şikayetleri geçmeyen ve Turan Hocanın tedavisiyle tamamen bu şikayetlerinden kurtulan bir ağabeyimiz , ameliyat olmayıp Turan Hocaya muayene olmamı söyledi. Bu bana Allahın bir lütfudur.
Turan Hoca muayene ve mr sonuçlarından sonra benim ameliyat olmam gerektiğini , ameliyattan on gün sonra gelmemi söyledi.
Ameliyat oldum ve on gün sonra tekrar gittim.
Şunu söylemeden geçemiycem . Turan Hoca hastalarına , bilinen doktor hasta ilişkisi şeklinde değil ; sanki onu muayenehanesinde ziyarete gelmiş misafirleri gibi davranıyor. Bu benim açımdan önemli bir ayrıntıdır.
Bel fıtığı ameliyatı olanlar çok iyi bilirler. Ameliyat sonrası bel bölgesinde hareketleri kısıtlayan ağrılar oluyor. Tedavi için hasta yatağına ağrılarımdan dolayı zorlanarak uzanabildim.
Tedavi bittikten sonra rahatlıkla yerimden kalkabildim ve ilk defa kendimi bukadar rahat hissetmiştim. Bu tedavinin hemde daha ilk defasında bukadar etkili sonuç vereceğini açıkçası bende beklemiyordum. Sonucun bukadar faydalı olması , moralmende kendimi iyi hissetmemi sağladı. Altı seans devam ettim ve işimin başına döndüm ve hiçbir sorun yaşamadım.
Turan Hocam Allah sizden razı olsun.
Nejdet Bozkur – Bursa
21 Ağustos 2009
——————————————————–
İğnenin ucundaki güleryüzlü mucize
“HASTANE” adı birçoklarınız gibi, beni de oldum olası ürkütür.
Hele yüzü hiç gülmeyen doktor ve asık suratlı, sürekli azarlayan personele de rastlarsanız, sıkıntınız bir kat daha artar.
İNSAN vücudu, yaşlandıkça eski otomobiller gibi, çeşitli arızalar çıkarır.
TIPKI benimki gibi…
Kendimi kale gibi hissederken, son birkaç aydır sağ kolumda, çeşitli hareket zorluğu başladı.
BU kaygıyla; methini duyduğum Bostancı’daki Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim.
Burası bir devlet hastanesi…
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü Başkanı Doçent Dr. Turan Uslu’nun odasına girdiğimde, ilk dikkatimi çeken şey, sürekli gülen ve insanı rahatlatan yüzü oldu.
Turan Hoca; yaptırdığı bir-iki hareketten sonra hemen Intramüsküler Stimülasyon (INS) denen “Kuru İğne Tedavisi”ne başladı.
Turan Hoca; kolumun arızalı bölümünü, tıpkı akapuntur gibi, ince ve uzun bir iğneyle delmeye başladı. Bir hayli rahatlamıştım.
Sonra da; makine tedavisi için fizyoterapistlerin bulunduğu bölüme gönderdi.
Yukarıda yazdığım gibi, orada da asık suratlı birilerini bekliyordum. Ancak düşüncelerimin aksine, hepsi tıpkı hocaları gibi güleryüzlüydü.
Dikkat ettim; yalnızca bana karşı değil, tüm hastalara aynı hassasiyetle yaklaşıyorlardı.
İKİ hafta süren iğne ve makine tedavinin ardından; benim aylardır zorlandığım sağ kolum, neredeyse eski halini almaya başladı. Artık kolumu rahatlıkla kullanabiliyorum.
Teşekkürler Turan Uslu Hoca…
Teşekkürler güleryüzlü fizyoterapistler; Refhan Onsekizoğlu, Şerife Özcan, Nazan Vural, Fatma Cici, Rabia Çetin ve Hülya Çağlıyan Hartavioğlu hanımefendiler.
İNSANİ değerlerin gittikçe zayıfladığı günümüzde; böylesine insancıl ve işini oldukça iyi yapan sağlık personelinin bulunması, beni oldukça umutlandırdı.
KUBİLAY ÇELİK
26.12.2007
——————————————————–
Spor Adamıyım. Aktif spor da yaptım. Spor yapan herkes gibi ben de sakatlandım. Özellikle ve boyun bölgemde ciddi ağrılarım oldu. Boyun fıtığı ve bel fıtığı başlangıcı teşhisiyle Doç. Dr. Turan USLU Bey’e müracaat ettim. Kuru iğne tedavisiyle uygulanan seanslar sonrasında sağlığıma kavuştum. Sabahları bel ağrım olmadan uyanıyorum. Uzun süre ayakta kalmama rağmen belim ağrımıyor. Boynumu rahatça sağa-sola çeviriyor , omuzlarımın arkasını uzun zaman sonra rahatça görebiliyorum.
TEŞEKKÜRLER TURAN HOCAM.ELLERİNİZE VE İĞNELERİNİZE SAĞLIK…
Mehmet ŞEYHO
Samanyolu Haber TV Spor Müdürü
——————————————–
Merhaba Ben Suat ÇELİK,
08.12.2009 tarihinde sağ bacağımda kasılma ile birlikte nefesimi kesecek derecede müthiş bir ağrı başlamıştı. (X) Bir hastanenin beyin cerrahi doktoruna gittim ve muayeneden sonra MR çektirmem istendi. Durumumun aciliyetinden dolayı aynı gün MR çekildim ve sonucunu doktoruma gösterdim. Doktor Bey MR sonucuna bakıp hemen ameliyat olmam gerektiğini ve tedavinin fizik tedaviyle düzelemeyeceğini söyledi. Ameliyat söz konusu olduğundan biraz düşünmem gerektiğini söyleyerek hastaneden ayrıldım.
Aynı gün akşamı bir tanıdık vasıtası ile Özel Sema Hastanesi’nde görev yapan fizik tedavi uzmanı Doç. Dr. Turan USLU’ya randevu alarak gittim. Ağrıdan yürüyemeyecek durumdaydım ve tekerlekli sandalye üzerinde sancıdan kıvranıp duruyordum. Dr.Turan Bey beni hemen muayene için odaya aldı. Çektirmiş olduğum MR’a bakıp belimde 3 adet fıtığım olduğunu söyledi. Sadece kendisinin yapmış olduğu kuru iğne tedavisi ile 6 seansta normal hayatıma devam edebileceğimi belirtti. O gün ilk kuru iğne tedavimi yaptı ve ben tekerlekli sandalye ile odasına girmişken ilk tedavi sonucunda kendi başıma sağlıklı bir şekilde yürüyerek evime gittim. İlk kuru iğne tedavisinden sonra ağrılarım biraz, 2. ve 3. tedavi seansından sonra ağrılarım tam olarak dinmişti. Sağlıklı bir şekilde yürüyordum. Dr. Turan Bey tedavi esnasında kendi icadı olan bir yatak tavsiye etti. Hasteneden ayrıldıktan sonra telefon ile yatak siparişini verdim. 2 gün sonra sipariş verdiğim yatak geldi ve bu yatakta günde sadece 20 dakika yatarak tedavime devam ettim. Ayrıca haftada 2 gün de kuru iğne tedavisine devam ettim. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum.
Ben her gün Doç. Dr. Turan USLU’ yu bana tavsiye eden kişiye ve Turan USLU Bey’e dua ediyorum. Bel fıtığı olan kişilerin ameliyattan önce Doç. Dr. Turan USLU’ ya görünmelerinin kendileri için çok faydalı olacağını düşünüyorum. Kendilerine beni sağlıklı yaşamıma kavuşturduğu için çok teşekkür ederim. Turan Bey’den Allah razı olsun.
Suat ÇELİK,
25.12.2009
——————————————————–
Sn Turan Hslu hocama, tedavisinden memnun kalan eniştem sayesinde ulaştım. yıllarca çektiğim bel ağrılarım ve sırt ağrılarım vardı. O kadar çok doktor ve hastane gezdim ki hiç birisinden değil deva teşhisinde dahi kesin konuşamadılar. turan hocam dan allah bin kere razı olsun ilk muayene ve MR sonucu ile sen de bel fıtığı var acil ameliyat ol gel sırtındaki fıtıkları tedavi edeceğim dedi. bel fıtığı ameliyatımı oldum. şimdi iyileşme sürecini geçiriyorum. ameliyat yerim rahatladığı gibi, turan hocama, sırtımdaki fıtıklarım için, ellerimdeki ,eklemlerimdeki ağrılar için, fibromiyaljim için gideceğim. bana söz verdi hepsini iyileştireceğim dedi. turan hocama çok güveniyorum. çok çok teşekkür ediyorum. saygılar sunuyorum. allah böyle idealist doktorlarımızı başımızdan eksik etmesin.
AYDAN GENÇ
25-08-2009
——————————————————–
Yaklaşık bir yıldır Kol ve dirsek te aşırı güçsüzlük ve ağrılar yaşıyordum. Internette yapmış olduğum araştırmalar sonucunda Doç Dr. Turan Uslu hoca yı gördüm bir muayene olayım diye kendisine gittiğimde Direk olarak muayene etti muayene hemen sonrası sende boyun fıtığı var ama emin olmak icin Rontgen cekmek lazim dedi . Rontgen ve MR sonucuna gore tam dedigi gibi ameliyatlık olmayan 2 tane fıtık var cıktı çok şaşırmıştım nasıl elle muayene de bilebilir diye.. Sonra başka bir uzman a daha gittim o damr sonucunda aynı seyleri soyledi. Turan Uslu hoca ya Kuru iğne tedavisi ve uygun egzersizlerle hafta iki gun olmak uzere Şuan da boynumla ilgili bir problem kalmadı . Sema hastanesine gittim orada hastane neredeyse bombış durumdayken Turan Uslu hocanın kapısı sürekli dolu giderseniz sizde faydalanabilirsiniz kesinlikle. paraya onem vermiyen en ekonomik bir şekilde halletmeye çalışıyor. Arkadaş ve insan canlısı çok güler yüzlü ve pozitif bir insan . Ben boyun fıtığı konusunda çok memnun kaldım hastalarının bazıları ile konuştum herkes korkarak gidiyor ancak ne kan ne acı olmadan profesyonel ellerde kendinizi çok iyi hissediyorsunuz. ben ce boyun fıtığı gibi hastalıklarda yok boyunluk yok fizik tedavi elektrik , germe tedavileri cok uzun ve pahalı bir işlem kesinlikle oncelikle ıstanbuldaysanız Doç. Dr Turan uslu hoca ya uğrayın … teşekkürler hocam
İsa İspir
24-04-2009
——————————————————–
Boynumdan omuzuma, omuzumdan belime inen ve göğüsüme yayılan ağrılardan nefes alamaz durumdaydım. Ta ki bir doktorun tavsiyesiyle sema hastanesindeki turan beyle tanışana kadar.. Ağrı hissetiğim bölgelere uyguladığı kuru iğne tedavisi sayesinde ağrılarımdan kurtuldum ve artık günlük hayatıma devam edebiliyorum. Bu tür ağrıları olan kişilere bütün samimiyetimle tavsiye ediyorum .. Ve bu vesile ile kendisine tekrar tekrar teşekkür ediyorum başarılarının devamını diliyorum.
Meral GÜVEN
16.11.2009
——————————————————–
Merhabalar,
Bel fitigi nedeniyle yasadigim agrilarim ve neden oldugu agrı depresyonunun doruklarinda iken Dr Doktor Turan Bey ile tanisma firsatimiz oldu.
Kendisini internetten sans eseri bulmus ve gitmeye karar vermistim. Iyilesmem icin bir umut olur belki demistim.. Beni igne tedavisi gibi bir nimetin bekledigini bilmeden…
Guleryuzlu ve sicak bir karsilama sonrasi muayeneye basladi.
O da ne.., İgne tedavisi baslamisti bile..Ne oluyor dememe fırsat kalmadan da bitmisti … Kalkabilirsin dedigini duyar duymaz, gozyaslarim eslik ederken soylenmeye basladim:
“Ne oldu ? Ne yaptiniz bana?”
Anlayacaginiz ortam biraz gerilmisti..
Halbuki o gun bu tedaviyi almamin suan en az %50 azalmis agrisiz guzel gunlerimin bir baslangici olacagini nereden bilebilirdim..
O gun doktor beyi cok uzdum maalesef.. Odasindan cok mutsuz ayrilmadim..
Ama o yolcu ederken hala guleryuzunu koruyup kendinden emin ve rahat bir sekilde iyileseceksin hic merak etme diyordu…Moral vermeye devam ediyordu..
Ve tum bunlari demek zorunda da degildi aslinda..Uslubunu ve guleryuzlulugunu hic bozmadi ..Bana bu konuda bilgi alabilecegim kaynaklari verdi oku mutlaka dedi…
Bense bir daha asla gelmem diyerek ayrildim…
Ertesindeki hafta icinde bir baktim artik yataktan agriyla kalkmiyorum yada ayakta durma dakikalarimi hesaplamaz olmusum…Yok canim olabilir mi etkisi derken esim neden bir kez daha denemiyorsun dedi..
Okudugum kaynaklarda da yapilan tedavi aslinda cok ta mantikli gelmeye baslamisti..
Ama doktor beye cok ayip ettik olur mu eder mi derken 2. ve 3. seanslari da bu hafta aldim. O ise bilgisayarindaki notlari olmasa olayi coktan unutmustu bile:)
Bu 3 seans sonrasi hayatim simdiden normale donmeye basladi bile. Is yerimde mesela toplanti sirasinda bir oturup bir kalkmak zorunda kalmiyorum..Veya otobuste ayaklarimi mutlaka dayamam gereken yer aramiyorum…Bazen belimin dertlerini unuttugum bile oluyor..
Kendisine buradan hem sabri hemde bu essiz tedavi icin birkez daha tesekkur etmek istiyorum..
Cok tesekkurler Hocam
Saygi ve sevgilerimle
Ayse Turunc
055556936176
Nortel Netas
Elektrik-Elektronik Muhendisi
——————————————————–
3 yıl önce iş yerinde üzerime bir metal bloğu düşmesi sonucu ağır bir iş kazası geçirdim. Her iki leğen kemiğim ve bunların bağlantı kolları kırıldı, mesanem patladı. Bel ve bacak bilgesindeki sinirleriminde zedelendiği söylendi. Ürolojide 4 defa ameliyat oldum. 6.5 ay yatalak kaldım. Ayağa kalktıktan sonra da muhtelif ameliyatlar oldum. Bu ameliyatlara rağmen idrar kaçırmam devam etti, cinsel fonksiyonlarımı tamamen kaybettim. Yürürken 5 dakikadan fazla ayakta duramıyordum. Yürürken sendeliyordum. Sonra çok sayıda hastane ve doktor dolaştım. Ancak şikayetlerimde çok az azalma oldu. Daha sonra bir tanıdık vasıtasıyla Dr. Turan USLU’yu buldum. Belime ve kasıklarıma ismini bilmediğim iğneler yaptı. Şuan 5. seanstayım yürümem %60 düzelmiş durumda. İdrar kaçırmam tamama yakın düzeldi. Ancak hapşırma, öksürük gibi durumlarda zaman zaman oluyor. Erkeklik organımda da sertleşme başladı. Tedavim halen devam etmekte.
Dr. Turan Uslu’ya teşekkür ederim.
20/10/2009- MEHMET ÇETİN
——————————————————–
İnsan bir hastalığa yakalanınca iyileşemeyeceğini zannediyor. Halbuki vücut sarayındaki her derdin dermanı var… Mesele doğru kapıyı bulmak, o dermana ulaşmak…
Mesela ben sürekli terlerdim ve en ufak bir rüzgarla da boynum, omuzlarım tutulur, ağrılar çekerdim. Boynumdaki tutulma başımda da ağrılar yapardı.
Masajlar, kaplıcalar, kas gevşeticiler çözüm olmadı.
Doç Dr. Turan Uslu Bey ile tanıştım. İşini bilen bir doktor olarak, gayet emin, “Hallolur inşallah” dedi. Ben, işin doğrusu çok da emin değildim.
Sonra, ilk seansı uyguladı. Yaptığı şey, boyundaki belli noktalara akapunktur iğnesi benzeri iğnelerle müdahale etmekti. İlk seanstan sonra baş ağrım kayboldu. İğneler çok ince olduğundan, iğne acısı da vermiyordu ve ne yaptığını da tam anlamıyordunuz.
Sonraki seanslarla oldukça rahatladım. O gün bu gündür, boynumda, omuzlarımda tutulma ve ağrı yaşamıyorum. Şu anda altıncı seansı uyguladı. Belki bir kaç seans daha olacak.
Bana, bu basit vesileyle şifa bahşettiği için Rabbime şükrediyor, şifaya vesile bir el olarak hizmet eden doktor beye de teşekkür ediyorum.
Bu mesajı, yaklaşık on yıldır bu sıkıntıları çeken birisi olarak, “şimdiye kadar niye haberim olmadı” diye düşünen benim gibi başkaları da vardır diye yazıyorum.
Demek nice sıkıntılı hastalıkların, ne kadar basit, fakat bilinmeyen, insanların habersiz olduğu çareleri var…
Mehmet Akar, İlahiyatçı, Yazar
——————————————————–
Sizinle tanışmadan önceki 3 ayım tam bir cehennem azabı içinde geçti. Boynumda ensemden beynime doğru beni canımdan bezdiren ağrılar çekiyordum. Kısa bir süre sonra bu ağrılar ensemden sırtıma doğru yayılmaya başladı. Çektiğim ağrılar yüzünden uyku düzenim bozuldu, işime gereken hassasiyeti gösteremez oldum. İstanbul’un en büyük hastanelerine başvurdum, birçok doktora muayene oldum.
Kimi boyun fıtığı ameliyatı olmam gerektiğini, kimi fizik tedavi görmem gerektiğini söyledi. Söylenen her şeyi yaptım ancak derdime derman bulamadım. Ağrıların sona ermesini bırakın, artmaması için dua etmeye başladım. Fakat ağrılar durmak yerine giderek artıyordu. Sonunda yeğenimin bir tanıdığının benimle aynı şikayetleri olduğunu ve sayın Uslu sayesinde sağlığına kavuştuğunu öğrendim. Ben de aynı yola başvurdum.
Sayın Doç. Dr. Turan Uslu beni baştan aşağı muayene etti ve ameliyat olmam gerekmediğini, beni en kısa zamanda sağlığıma kavuşturacağını söyledi. Ertesi gün beni muayenehanesinde kabul etti ve iğneleme yöntemiyle tedaviye başladı. İlk seansta ağrılarım yüzde 20 oranında azaldı. Yaklaşık bir ay boyunca 4-5 gün gibi aralıklarla uygulanan seanslar sonunda sağlığıma tamamen kavuştum. Boynum ve sırtımdaki ağrılar kayboldu. Kendimi şimdi eskisinden daha zinde ve güçlü hissediyorum.
Bana uyguladığı tedaviyle beni sağlığıma kavuşturan Doç. Dr. Turan Uslu’ya şükran borçluyum, kendisine teşekkür ediyorum.
Eyüp GÜNTAY
Güntay Şirketler Topluluğu
Yönetim Kurulu Başkanı
14 Ekim 2009 Çarşamba
——————————————————–
TURAN bey size çok ama çok teşekkür ederim, size gelmeden önce gitmediğim kapı kalmamıştı..bu duruş bozukluğu hayatımı zehir etmişti…her gün işkence çekiyordum..ama Allah sizi karşıma çıkardı…şimdi çok iyiyim belirgin bir iyileşme var..ve herkes fark ediyor ..artık daha dik ve kendimden emin yürüyorum..size çok teşekkür ederim..o güler yüzünüz hiç eksik olmasın..bu mesajımı benim gibi sorunu olan diğer hastalarla paylaşmanızı isterim..çünkü bu sorunla yaşayan çok kişi var onlarında artık kurtulmasını istiyorum..saygılarımla
Ercan Cellat
——————————————————–
Merhaba,
Ustun hizmet kalitesi icin Sema Hastanesine, mukemmel teshis ve tadavisi icin doktorum sayin Turan Uslu Bey’e cok tesekkur ediyor, karsima bu hastaneyi ve doktoru cikaran Allah’ima cok ama cok sukrediyorum.
2004 Ocak ayi’nda 1,5 ay suren cok siddetli bir bel agrisindan sonra omuriligimde buyukce bir tumor buldular ve acil bir sekilde ameliyata alindim Los Angeles’ta. Ameliyat basarili gecti, ne var ki semptomlar gecmedi, hatta bazilari agirlasti. Devamli bel ve bacak agrilari, halsizlik, yorgunluk ve kamburluk en bastakiler. Bir ara gunlerim 8-9 saate dusmustu. Bir de bazen saatte bir, bazen yarim saatte, hatta 15 dakikada bir tuvalete gitmek zorunda kalmalar. Toplantilar ve yolculuklar benim icin kabus olmustu.
Bu arada iki fizik tedavi doktoru yanlis teshisleriyle meseleyi katladi. Ilki cekilen CAT SCAN in ardindan bende cok ciddi bir romatizma oldugunu, ilerleyen yaslarda tekerlekli sandalyeye mahkum olma ihtimalimden bahsetti. Ikincisi ise cekilen MRI’a bakarak bende yeni bir tumor oldugunu soyledi. Bu teshislerin yanlis oldugunu anlayana kadar gecen iki aylik zamani tahmin bile edemezsiniz.
Bir de cinsel problemler vardi ki eh şunlari halledelim ona da sonra bakariz artik diye dusunmustum. Kendi cerrahim ve diger birkac konusunun uzmani doktordan sonra bilenler bilir dunyanin en kalburustu yerlerinden Newport Beach’te bir doktora da gittim. Fakat hepsi ayni seyi soylediler: boyle buyuk bir ameliyattan sonra bunlar normal, tedavisi yok, kusura bakma yardimci olamayacagiz, onun icin para da almiyorum… Fizik tedavi doktorlari da ayni sekilde.
Sema’da 1,5 aylik tedavi sonunda yeniden dogmus gibi oldum. Meger o agrilarin ve problemlerin cok hizli ve etkili bir tedavisi varmis. Bonus olarak bizim cinsel problemler de cozuldu. Ailecek sevindik
Ictigim ada manzarali caylar da isin zevki oldu.
Faruk Aysu
——————————————————–
Merhaba, Ben uzunca bir suredir Amerika’da yasayan, gecirdigim buyuk bir ameliyat, onun oncesi ve sonrasiyla tecrubeli bir hastayim.
Yaklasik 3-4 yildir siddetli basagrilari cekmekteydim. Birkac defa CATSCAN, MR cekildi, herhangi birsey bulamayinca stres dedi doktorlar. Fakat agrilar bitmedi.
Gecen ay Turkiye’ye tatile gelince tavsiye uzerine Sema Hastanesi’ne gittim. Tahmin ediyorum diger butun hastalar gibi ben de hastanenin manzarasi, temizligi ve servisini “exceptional” buldum. Dr. Turan Uslu Bey icin randevu aldim. Uc seyden cok etkilendim:
- Birincisi: Daha ilk birkac saniyede cok rahatlatti doktor bey, sicak yaklasimiyla.
- Ikincisi: Teshis cok hizli ve dogruydu. Neyin var dedi, basim agriyor dedim. Agrir tabii dedi, sok oldum. Israf-i kelam etmeye ihtiyac duymadan teshisi koydu hemen: boyun fitigi (Sonra boyun MR’i ortaya cikardi ki dogru imis)
- Ucuncusu: Hemen tedaviye basliyorum dedi, zap diye bir igne batirdi boynuma, ben ah diyecektim ki tadavi bitmis birkac igne daha batirdiktan sonra. Yani tedavi de cok hizli ve etkiliydi.
Ertesi gun 3-4 yil sonra ilk defa basim dik gezebildim, daha ne diyeyim. Hemen esimi de goturdum bir sonraki seansa, sirt agrilari icin. Doktor beyden bana batirdigi kadar ona da igne batirmasini istedim. Hayat musterek
Kayinvalidemin de bir rahatsizligi var kolunda. Aradim, Turkiye’ye gelmesini soyledim hemen.
Omer Gokce 14 Mayıs 2009
——————————————————–
Ben 2 çocuk annesi bir bayanım ayak tabanlarımdaki yanmadan ve topuklarımdaki ağrıdan dolayı uzun süre ayakta kalamıyor ve aşırı yorgunluk hissediyordum bu durumdan dolayı çok rahatsızdım Dr Turan beyin ayak tabanlarıma uyguladığı IMS kuru iğne tedavisi ile ayak tabanlarımdaki yanma ve ağrıların gittiğini bizzat müşahede ettim.
Aynı sorunlar annemde de vardı, Ankaradan annemi bizzat tedavi olması için istanbula çağırdım ve tedavi sonucunda annemde çok memnun kaldı. Dr Turan beye çok teşekkür ederim. Herkese tavsiye ederim..
Turan bey Allah razı olsun gerçekten çok teşekkür ederim,
Şule Demir
——————————————————–
Yaklaşık 4-5 aydır sol kolumdaki ağrı nedeniyle iş yapamaz, hatta uyuyamaz hale gelmiştim. Bununla ilgili birçok branşa gittiğim halde derdime çare bulamadım. En son gittiğim ortopedi doktorum beni özellikle Turan beye yönlendirdi. Fizik tedavi yöntemlerinin geçici çözümler olduğunu düşündüğümden ve iş yoğunluğum nedeniyle düzenli olarak bu tedavilere gidemediğimden bir çare bulmak konusunda umutsuz olduğumu söyleyince bana, Turan beyin başka doktorlara benzemediğini, o yüzden özellikle ona yönlendiğini belirtti. Daha seansım bitmediği halde (2 seansım daha var) uyguladığı enjeksiyon yöntemiyle sol koluma tekrar kavuştum. Ağrım yok oldu, kuvvet gücünü tekrar kazandım. BEN BU TEKNİĞE ”SİHİRLİ EL TEKNİĞİ” DİYORUM ŞİMDİ.
Şimdi boşuna bunca zaman bu sıkıntıyı çektiğime üzülüyorum. Çevremdeki herkese de öneriyorum.
Annemi de götürüyorum şimdi. İnşallah onun sıkıntısından da kurtulacağım.
Binlerce kez teşekkürler.
Yasemin SAYGIN – Bireysel Pazarlama Yetkilisi
Türkiye Finans Katılım Bankası-Pendik Şube
——————————————————–
2008 yılının Temmuz ayında sol el bileğim kırılmıştı (Distal radius uç kırığı). Acil olarak götürüldüğüm hastanede gerekli operasyonlar yapıldıktan sonra, sol kolum yaklaşık birbuçuk ay alçıda kaldı. Alçılı geçen süreçten sonra, sol kolum ve bileğim kesinlikle dönmüyor ve çeviremiyordum .Operasyonu olduğum hastanenin fizik tedavisini gitmeye başladım ama kolum, elim, bileğim beton gibiydi ve fizik tedavi süreci çok zorlayıcı geçiyordu. Evime çok yakın olan Turan beyin muayenehanesine bir gün elimi göstermek için randevu aldım. Daha ilk seansta uyguladığı iğne tedavisi yöntemi, elimi ve bileğimi açtı, kolum 1 hafta sonra yüzde 90 oranında eski halindeydi. Birhafta sonra kolum o kadar iyiydi ki, tatil hayallerimi gerçekleştirdim. Şimdi de Boyun ağrılarım nedeniyle Turan bey boynuma ve sırtıma iğne tedavisi uyguluyor. Kollarıma kadar yayılan ağrılarımın da bu şekilde geçeceğine ve onun için de Turan beye bir kez daha minnettar olacağıma eminim.
Aydın Erdinçgil – Bankacı
——————————————————–
Ağrı ağrı… Bir ağrı… Allah kimseye vermesin!..
Dünyanız kararıverir. Koşturmakta olduğunuz bir yere yetişememe kaygısından öte bir şeydir bu. Bedeninizle birlikte zihninizi de işgal etmiş bir çaresizlik duyarsınız. İşleriniz kalır, hareketiniz kısıtlanır, dünyanın dönüş hızı yavaşlar. Daha dün söz verdiğiniz her şeyi ertelemeye çalışırsınız. Derhal kendiniz olmaktan çıkmış, eğri büğrü yürüyen, ağrılarıyla barışmaya çalışan ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünen tedirgin ruhlu bir zavallı olmuşsunuzdur. Biraz tevekkel davranır bunu kabullenmeye başlarsınız ama içinizden bir ses size hiç durmadan “Tamam, karizma çizildi, buraya kadar!” demektedir.
Hayatınızda yeni bir süreç başlamıştır: Hekimler, görüntüleme merkezleri, daha uzman hekimler, ameliyat ihtimalleri, daha daha uzman hekimler, damdan düşenlerin önceki tecrübeleri vs. vs… Derken yolunuz Turan Uslu’nun eşiğine düşer.
Bel fıtığı olduğumu tahmin etmişsinizdir herhalde!..
Önce onu bir akupunktur uzmanı, yaptığı işi de bir akupunktur tedavisi zannedersiniz ama hakikat öyle değildir. Uygulanan yöntem bir kuru iğne tedavisidir ve söylenenlere bakılırsa o bu konuda hazık hekimdir.
İtiraf etmeliyim ki muayenehanesinden içeri girdiğimde sayısız şüphelerim vardı. “Kasları gevşeteceğiz hocam!” falan diyordu. Kaslarım kasılmış ve kısalmışmış. Neyse işte!.. Sonra masasında, adının başına Doç.Dr. yazılmış bir isimlik okudum. Şüphelerimin yarısı gitti. Ağrılarım hakkında ön bilgiden ve incelediği MR sonuçlarımdan sonra sedyeye uzandım. Hayret!.., Kalktığımda ağrılarımın da yarısı gitti. Kaç günlerdir aman vermeyen ağrılardı üstelik bunlar. Birkaç iğne batırmıştı, o kadar… Üç gün sonra yeniden, beş gün sonra yeniden, derken hepsi gitti. Beşer onar dakikalık seanslarda la-teşbih bir mucize!..
Şimdi mi?
Hiiiç!.. Yine koşturuyorum vesselam!..
Ve, teşekkür ederim sevgili doktor, Allah seni sevsin, sevindirsin…
Prof Dr İskender Pala – 02.02.2009
——————————————————–
03.10.1970 İstanbul doğumluyum. 1983 senesinde ayak bileğimde ağrılarım başladı. O dönemlerde, aile doktorumuz olan Dr. ……….. Bey’e gittim. Bu ağrıların gelişmekte olan vücutlarda olabileceğini, ergenlik yaşına kadar hatta 21 yaşına kadar sürebileceğini söyledi. Sonraları ağrılarım diz üstü kaslarıma kadar ilerledi. Daha sonraları da belime kadar geldi. 1991 senesinden itibaren birçok doktora gittim. Ağrılarım yıllar geçtikçe sırtıma ve en son omuzlarıma kadar çıktı. İlk yıllarda kışın şiddetli yağmurlarda başlayan ağrılarım sonraları hafif yağmurlarda da oldu. İlerleyen yıllarda yağmurdan 2-3 gün önce başlayan ağrılarım yağmur yağana kadar devam etti. Daha sonra yağmurdan 7 gün önce başlayıp yağmur yağana kadar sürdü. Rahatsızlığım öyle bir hal almıştı ki ağrılarım başladığında 7 gün sonra (+/-) 1 saat tolerans ile yağmurun yağacağı saati tahmin edebiliyordum. Sadece kış aylarında olan ağrılarım 2000 senesinin yazına kadar devam etti. Rahatsızlığım daha da ilerlediği için ağrılarım artık sadece yağmurda değil yazın nemde de oluyordu. Ve sadece ağrı çektiğim süre artmıyor ağrı şiddetimde çok artıyordu. En şiddetli ağrı kesiciler bile fayda etmiyor günlerce yatmak zorunda kalıyordum. Yaz aylarında tatile çıktığım Bodrum dışında her yerde ağrılarım oluyor. Mesela Kemer en sevdiğim tatil yeridir fakat nemden dolayı yazın şiddetli ağrılarım oluyor. Fakat Bodrum’u sevmemekle beraber yaz aylarında hiç ağrım olmuyor. Bunun için, son 5 senedir yazın ağrılarım çok şiddetlendiği dönemlerde tatil için Bodrum’a gidiyorum ve ağrılarımdan kurtuluyorum. Bu tespitimden dolayı tedavi için gittiğim bütün doktorlar tedavi edemedikleri zaman Bodrum’a yerleşmemi tavsiye ettiler. Çocuk yıllarımda başlayan rahatsızlığım için o yıllardan itibaren doktorlara gitmeye başlamıştım. Hiçbir doktor ne rahatsızlığıma teşhis koyabildi ne de ağrım olduğu zaman ağrılarımı dindirebildi. Romatolog, ortopedist, psikolog, psikiyatrist, gitmediğim doktor kalmadı. Her türlü tahlil, röntgen, MR, sintigrafi vs. yapıldı. Bacak ağrılarına neden olabileceği düşünüldüğü için midenin salgıladığı bir çeşit sıvı ve diş eti altında olan bir çeşit taş incelendi. Alternatif tıbbı denedim. Akupuntur, bio enerji, reiki ye gittim. Olumlu sonuç alamadım. Tedavi için değil sadece dayanılmaz ağrılarımı geçici olarak dindirebilmek için yeşil reçete ile bir nevi uyuşturucu verildi. Ama bu bile ağrılarımı hafifletmedi. Doktorlar yapılacak bir şey kalmadığını, sacroiliak eklemde çok hafif iltihap olduğunu ve tırnaklarımın üzerinde olan izlerden dolayı sedef olabileceğini, ikisinin de bu ağrılara neden olamayacağını ancak çok zayıf bir ihtimal bu iki durumun aynı anda olduğundan dolayı ağrılarımı tetikleyebileceğini söylediler. Bir ilaç tedavisiyle bu iki olumsuz durumu düzelterek en azından bu ihtimali de ortadan kaldıracağımızı belirttiler. Bunun için 1 sene boyunca sabah, öğlen, akşam ve yatarken toplam 12 adet Salazopyrin içmem gerektiğini, bu ilacın karaciğere zarar verebileceğinden dolayı 3 ayda bir karaciğer testi yaptırmam gerektiğini söylediler. Bu tedaviyi de yaptım. İlk 3 ay sonunda yaptırdığım karaciğer testi son derece olumlu çıkınca ve karaciğerimle ilgili herhangi bir sorun yaşamayınca daha sonra karaciğer testi yaptırmadım. Tedaviyi tamamladıktan sonra kontrole gittiğimde iltihabın kuruduğunu ve tırnaklarımdaki sedefin durduğunu, ilerlemediğini söylediler. Ancak bacak ağrılarıma bir faydası olmadı. Her doktorun verdiği vaat bende son derece umut yaratıyordu. Tedavi sonrası olumsuz netice umutlarımı yıkıyor, moralimi bozuyordu. Artık en azından hayal kırıklığı yaşamamak için hastalığım için arayıştan vazgeçtim. Seneler sonra arkadaşım Dr. ………….. bana Judy COLE’dan bahsetti. Kendisi benim için çok önemli referans olduğu için Dubai’ye gittim. 24.04.2004 tarihindeki muayenemin sonunda bana 15 yaşlarımın başlarında örümcek ya da buna benzer bir böcek ısırmasından dolayı vücudumda bir bakteri oluştuğunu, bunun kaslarıma yerleştiğini ve nemden beslenerek çoğaldığını, vücut direncimin çok zayıfladığını, karaciğerimin kapasitesinin uzun süre kullandığım bir ilaçtan dolayı çok düştüğünü, bunun için 6 ay alkol almamam gerektiğini, vücudumun domates ve süte alerjisi olduğunu, rahatsızlığımın gıdadan kaynaklanmadığını ama sağlıklı yaşam için uygulamasının zor olmadığı diyet programını tavsiye ettiğini, ilk 3 ay günde 3 defa 7’şer dakika, sonraki 8 ay günde 1 defa 7 dakika zapper kullanmam gerektiğini söyledi. Ayrıca 3 ayın sonunda 3 hafta arayla 2 defa karaciğer temizliği yapmam gerektiğini ve vücudun direncini arttırmak için çeşitli doğal vitaminler kullanmam gerektiğini belirtti. Söylediklerini uyguladığım takdirde 3-4 ay içerisinde olumlu gelişmeler yaşayacağımı, belirli bir dönemden sonra yumurtaların çatlama dönemine gireceği için ağrılarımın eskisine göre daha şiddetli olabileceğini, moralimi bozmadan tedaviye devam ettiğim takdirde bu ağrılardan kurtulacağımı söyledi. Karaciğerimi etkilemesi olası bir ilacı 12 ay süre ile kullandığım ve 1 bardak süt içtiğim takdirde bağırsaklarımın bozulduğunu bildiğim için Judy COLE’ye son derece güven duydum. Uygulamam gerektiği programa harfiyen uydum. Kendisinin söylediği gibi 3-4 ay sonra olumlu sonuçlar almaya başladım. Ağrılarım geçti. Ne kadar uyursam uyuyayım uykumu alamamış bir şekilde kalkıyordum. Artık 4 saat uykuyla bile çok dinç kalkmaya başladım. Kendimi tüm gün çok dinç hissediyorum. 2004 senesinin kasım ayında yaklaşık 3 haftadır ağrılar yaşadım. Judy COLE yumurtaların çatlama dönemine girdiğini ve bunlarında geçeceğini söyledi. Ancak devamında yaklaşık 6 hafta eski ağrılarımı arattıracak derecede şiddetli ağrılar yaşadım. Daha sonra babamın tavsiyesi üzerine Kocaeli’nde Prof.Dr. ………………….’a gittim. Kendisi buraya kadar olan yazımı okuyup raporlarımı inceledi. Nedensiz bir şey olamaz diyerek benden bazı testler istedi ve olumsuz bir şey bulamayınca psikiyatri uzmanı Prof.Dr…………………’a gönderdi. O da tiroid testleri istedi ve sonra rahatsızlığımda psikolojik sebeplerin etkilerini araştırmak için seanslar uyguladı. Sonucunda psikolojik etkinin olmadığı kanaatini getirdi. Tiroid testlerinde ufakta olsa sorunla karşılaşınca Acıbadem Hastanesi’nde bu konuda tedavi gördüm. 2007 senesinin Eylül ayında yine arkadaşım Dr. Ömer KARAHAN bana e-posta ile bir link yolladı. Doç.Dr.Turan USLU’nun hazırlamış olduğu web sitesinde fibromiyalji hastalığını anlatıyordu. İncelediğimde sanki siteyi ben hazırlamışım hissine kapıldım. Tamamen benim çektiğim sıkıntıları ifade ediyordu. İlk işim Turan Bey’den randevu almak oldu. Turan Bey 25 yıllık çektiğim ızdırabı çok iyi anladığını belirtti. Hastalığımın bende kronikleşmiş olabileceği düşüncesiyle normalde kademeli olarak uyguladığı farklı tedavi süreçlerini aynı süreçte ve çok geniş çapta uygulamamızı tavsiye etti. Beni anladığını yüz ifadesinde çok net hissettiğim için tereddütsüz kabul ettim. İlk iş iğnelerle haftada bir gün bacak ve sırt bölgelerinde belli noktalara uygulamalar yaptı. Yine hafta da bir gün serumla magnezyum takviyesi ve iğneyle vitamin takviyesi yaptırdı. Ozon takviyesi yaptırdı. Akupunktur tedavisinin dışındakileri ilk bir ay haftada 1 defa, 2.ay 15 günde 1 defa, 3.ay ayda 1 defa yaptırdı. Toplam 3 ayda tüm tedavi programım tamamlandı. Tedaviyle beraber başladığım anti-depresan ilaç tedavisi yaklaşık 1 senedir devam etmekte. Tedaviye başladığım ilk ay çok olumlu gelişmeler hissettim. Tedavimin 2. ayından 4. ayına kadar sadece 2 defa ağrı yaşadım. O tarihten bu güne kadar 1 seneyi aşkın süredir hastalığımla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadım. Her gün yaşadığım ağrılardan tamamen kurtuldum. Bu konuda Doç.Dr.Turan USLU Bey’e ne kadar teşekkür etsem azdır. Memnuniyetim üzerine vücudunun çeşitli adalelerinde sıkıntılar yaşayan ailemden ve arkadaşlarımdan birçok kişiye Turan Bey’i tavsiye ettim. Onlarda benden sonra başlayıp benden önce bitirdikleri tedavilerinin neticelerinde sağlıklarına kavuşup çok memnun kaldılar. Hiçbir yan etkisinin olmadığına inandığım tedavi yöntemleriyle güven veren Doç.Dr.Turan USLU Bey’den, onun uzmanlık alanına giren rahatsızlıklarda çekinmeden tedavi görülmesi gerektiğine yürekten inanıyor ve tavsiye ediyorum.
Gökhan SÖĞÜT – 04 Mart 2009
——————————————————–
18.12.2008 akşamı sol ayağımın tabanından başlayıp baldırım ve bacağımın yukarılarına kadar çıkan acı hissediyordum. Ertesi gün sabah kalktığımda ayağımın üzerine basamıyordum. Bunun üzerine özel bir hastanede ortopedi ve travmatoloji uzmanı bir profösörden randevu alarak hastaneye gittim. Doktor muayene sonucunda rahatsızlığın toplar damarla ilgili olabileceğini bu nedenle de doppler çekilmesi gerektiğini söyledi ve ağrılarımı azaltması için de ağrı kesici bir iğne yaptı. Eğer dopplerde bir sorun olmadığı görülürse basit bir kas ağrısı deyip geçilecekti. Bunun yanında da romatizmal olup olmadığını anlamak için de birkaç tane kan testi istedi.Bunun üzerine doppler çekildi, kan tahlilleri yapıldı. Ertesi gün doppler ve kan testlerinin sonuçlarının normal çıkmasıyla birlikte doktor istirahat vermeyi lüzumlu görmeyerek ayaklarımın daha rahat edebilmesi için verdiği bir ayakakabı mağazasının kartıyla fazla da bir açıklama yapmayarak beni uğurladı. Haftasonu evde istirahat etmeme rağmen ayağımın üzerine basamadım. Haftabaşında işe gittim, ama ayağımın üzerine basamadağım için aynı gün aynı profösörden randevu aldım. MR çekilmesini istedi ve hastanenin malum ününden de kaynaklanan yoğunluğundan ötürü akşam MR için randevu verildi. MR sonucunda bacağımda ve ayağımda ödem ve tendinit olduğu görüldü. Bunun üzerine doktor 1 hafta rapor verdi. Ayağıma buz tedavisi uygulamamı verdiği antienflamatuar ilaç,kas gevşeticileri düzenli kullanmamı, bandaj yerine diz altı varis çorabı giymemi önerdi. Ben de bir an önce geçmesini her şeyden çok istediğim için bana denilenleri 1 hafta boyunca yaptım. Günler geçiyor ben verilen ilaçları düzenli kullanmama, ayağımı sürekli dinlendirmeme rağmen ayağımın üzerine hala basamıyordum. Daha sonra gittiğim doktor yurtdşında olduğı için tanıdığımızın tavsiyesi üzerine bir Üniversitesite hastanesinde ayak ve ayak bileği üzerine uzman bir doçente muayene olmaya karar verdim. Muayene sırasında ayağıma bakıp MR sonucumu okuyan doktora benzer rahatsızlıklarımın daha önce de üç-dört defa farklı yıllarda olduğunu ama en fazla bir hafta sürdüğünü söyledim.Doktor bunun yüzde 90-95 romatizmal olduğunu söyleyerek beni bir romataloga yönlendirdi. Bunun üzerine iki romatologa gittim. İlki Rahatsızlığımı dinledi, daha önce de olmasından ve İzmirli olmamdan yola çıkarak FMF olabileceğimi söyledi. Ama bu hastalığın belli bir testi olmadığını söylerek benden ilk aşamada romatizmal olup olmadığını araştırmak için tahliller istedi. Diğer romatolog ise rahatsızlığımın zorlamadan kaynaklanmış olabileceğini ama istenen tahlillerin çıkmasından sonra beni yine görmek istediğini söyledi. FMF tezini kendisine sorduğumda olabileceğini ama çok kuvvetli bir ihitmal olmadığını söyledi. Birleştikleri nokta ayağımın üzerine basmamam, istirahat etmem ve bu rahatsızlığın geçmesinin bir süre alacağıydı. Tahlillerim çıkınca her ikisine birden tekrar gittim. İlk gittiğim romatolog bel tomografisi ve başka tahiller isteyerek hala FMF ihtimali üzerinde durulması gerektiğini söyledi. Diğeri tahlilerin sonucunun temiz olduğunu söyleyerek bana ayağımı yormaman için 10 gün istirihat verdi. Ama tabii kimse kesin bişey söyleyemiyor; bir daha olursa yine gitmemi öneriyordu. Bu arada çekilen bel tomografim de temiz çıktı; ama ayağım hala aynı durumdaydı: Üzerine basamıyordum. Bu arada acaba FMF miyim; niye bu kadar zaman oldu geçmedi; niye oldu gibi sorularla zihnim allak bullaktı. Son bir umut olarak nasıl ayakkabı giymem gerektiği, faydalı olabilecek hareketleri sormak için bir spor hekimine gitmeyi düşünürken internette Doktorum Doç Turan Uslu’nun sayfasına ulaştım. Hemen Turan Bey’den randevu aldım. Randevumun olduğu gün randevu saatinin gelmesini beklerken 3 haftayı geçmesine rağmen hala ayağımın üzerine basamadığım için moralim çok bozuktu.Elimde bir sürü tahlil dersine çok iyi çalışmış bir öğrenci gibi odasına girdim. Kendisine o zamana kadar bütün olanları anlattım. Beni büyük sabırla dinledi ve sen asla FMF falan değilsin dedi. Bacağımda ve ayağımdaki ödem ve tendinitin aşırı zorlama sonucu kas spazmına bağlı oluştuğunu söyledi. Şikayetlerimi dinledikten sonra beni muayene etti ve “Şimdi yapacağım şeyden sonra bana teşekkür edeceksin dedi” Şaşkın ne olacağını beklerken hemen kortizon mu diye sordum. Kortizon olmadığını istesem de yapmayacağını söyledi. Akupunktura benzeyen ama akupunkturdan biraz daha farklı kuru iğne tedavisinin ilk seansı işte o zaman yapıldı. Turan Bey tedaviden sonra kalkıp yürümemi istedi.” Şaka yapıyor” diye düşünürken kalktım, gayet güzel yürüdüm. O an o kadar mutlu oldum ki anlatamam!!! Bir ayın sonunda şikayetim büyük şekilde azalmış yürüyordum. Turan Bey bunun daha ilk seans olduğunu en fazla 6 seansta şikayetimin tamamen geçeceğini ve bu tedavinin kas spazmını çözmeye yönelik olduğunu söyledi. Artık istediğim kadar yürüyebileceğimi sadece tedavi bitinceye kadar yüksek topuklu ayakkabı giymemen gerektiğini söyledi.Ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyordum. İkinci seanstan sonra ise şu an artık hiç sıkıntım olmadan yürüyorum. 1 ay boyunca tüm gittiğim doktorlar kati süretle dinlenmemi önerirken ne zaman iyileşeceğine dair kesin bir şey söyleyemezken Turan Bey kafamdaki tüm soru işaretlerini kaldırdı. Tedavi henüz iki seans olmasına rağmen sıkıntısız bir şekilde yürümemi sağladı. Doktor Bey’e bu tedaviyi uyguladığı için minnettarım ve çok teşekkür ederim…
TUGCE CANKAYA – Vodafone – 23 Ocak 2009
——————————————————–
Sevgili Turan USLU
14 Aralık 2008 tarihinde sağ tarafımdan felç oldum. Yerinde müdahaleleriniz ve kuru iğne tedavisiyle şu an yürüyorum. Hatta bastonsuz yürüyorum. Kendi kişisel bakımımı kendim yapıyorum. İlk günlerdeki yatalak kalmak endişelerim çok geride kaldı.
FELÇLİ OLANLAR, SİZLER DE KORKMAYINIZ. ERKEN TEŞHİŞ VE TEDAVİYLE ÖZELLİKLE KURU İĞNE TEDAVİSİYLE YÜRÜYEBİLİR, ELLERİNİZLE HAYATA BİR DAHA TUTUNA BİLİRSİNİZ…
SAĞOLUN TURAN HOCAM…
Ahmet ŞEYHO
——————————————————–
Ben tedavi sürecimi benim durumumda olan hastalara anlatmayı bir borç biliyorum .
Sol ağağımdaki şiddetli ağrılarım nedeniyle gittiğim hastanedeki doktorlar benim hastalığımın çok ilerlemiş bel fıtığı olduğunu ve amaliyat olmam gerektiğini söyledi.
Başka bir hastanenin fizik doktoruna gittim ve o doktorda bana ameliyat olmam gerektini söyledi.
Ama ben bel fıtığı ameliyatı hakkında yaptığım araştırmalar sonucu bu ameliyatın kesin çözüm olmadığı ve hatta ciddi riskler taşıdığını öğrenince ameliyatı olmadan tedavi yöntemleri bulabilirmiyim diye araştırmaya başladım .
Daha önce 4 defa bel fıtığı ameliyatı olupta şikayetleri geçmeyen ve Turan Hocanın tedavisiyle tamamen bu şikayetlerinden kurtulan bir ağabeyimiz , ameliyat olmayıp Turan Hocaya muayene olmamı söyledi. Bu bana Allahın bir lütfudur.
Turan Hoca muayene ve mr sonuçlarından sonra benim ameliyat olmam gerektiğini , ameliyattan on gün sonra gelmemi söyledi.
Ameliyat oldum ve on gün sonra tekrar gittim.
Şunu söylemeden geçemiycem . Turan Hoca hastalarına , bilinen doktor hasta ilişkisi şeklinde değil ; sanki onu muayenehanesinde ziyarete gelmiş misafirleri gibi davranıyor. Bu benim açımdan önemli bir ayrıntıdır.
Bel fıtığı ameliyatı olanlar çok iyi bilirler. Ameliyat sonrası bel bölgesinde hareketleri kısıtlayan ağrılar oluyor. Tedavi için hasta yatağına ağrılarımdan dolayı zorlanarak uzanabildim.
Tedavi bittikten sonra rahatlıkla yerimden kalkabildim ve ilk defa kendimi bukadar rahat hissetmiştim. Bu tedavinin hemde daha ilk defasında bukadar etkili sonuç vereceğini açıkçası bende beklemiyordum. Sonucun bukadar faydalı olması , moralmende kendimi iyi hissetmemi sağladı. Altı seans devam ettim ve işimin başına döndüm ve hiçbir sorun yaşamadım.
Turan Hocam Allah sizden razı olsun.
Nejdet Bozkur – Bursa – 21 Ağustos 2009
——————————————————–
İğnenin ucundaki güleryüzlü mucize. “HASTANE” adı birçoklarınız gibi, beni de oldum olası ürkütür. Hele yüzü hiç gülmeyen doktor ve asık suratlı, sürekli azarlayan personele de rastlarsanız, sıkıntınız bir kat daha artar.
İNSAN vücudu, yaşlandıkça eski otomobiller gibi, çeşitli arızalar çıkarır. TIPKI benimki gibi…
Kendimi kale gibi hissederken, son birkaç aydır sağ kolumda, çeşitli hareket zorluğu başladı. BU kaygıyla; methini duyduğum Bostancı’daki Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim. Burası bir devlet hastanesi…
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü Başkanı Doçent Dr. Turan Uslu’nun odasına girdiğimde, ilk dikkatimi çeken şey, sürekli gülen ve insanı rahatlatan yüzü oldu.
Turan Hoca; yaptırdığı bir-iki hareketten sonra hemen Intramüsküler Stimülasyon (INS) denen “Kuru İğne Tedavisi”ne başladı. Turan Hoca; kolumun arızalı bölümünü, tıpkı akapuntur gibi, ince ve uzun bir iğneyle delmeye başladı. Bir hayli rahatlamıştım. Sonra da; makine tedavisi için fizyoterapistlerin bulunduğu bölüme gönderdi. Yukarıda yazdığım gibi, orada da asık suratlı birilerini bekliyordum. Ancak düşüncelerimin aksine, hepsi tıpkı hocaları gibi güleryüzlüydü.
Dikkat ettim; yalnızca bana karşı değil, tüm hastalara aynı hassasiyetle yaklaşıyorlardı. İKİ hafta süren iğne ve makine tedavinin ardından; benim aylardır zorlandığım sağ kolum, neredeyse eski halini almaya başladı. Artık kolumu rahatlıkla kullanabiliyorum.
Teşekkürler Turan Uslu Hoca…
Teşekkürler güleryüzlü fizyoterapistler; Refhan Onsekizoğlu, Şerife Özcan, Nazan Vural, Fatma Cici, Rabia Çetin ve Hülya Çağlıyan Hartavioğlu hanımefendiler. İNSANİ değerlerin gittikçe zayıfladığı günümüzde; böylesine insancıl ve işini oldukça iyi yapan sağlık personelinin bulunması, beni oldukça umutlandırdı.
KUBİLAY ÇELİK – 26.12.2007
——————————————————–
Spor Adamıyım. Aktif spor da yaptım. Spor yapan herkes gibi ben de sakatlandım. Özellikle ve boyun bölgemde ciddi ağrılarım oldu. Boyun fıtığı ve bel fıtığı başlangıcı teşhisiyle Doç. Dr. Turan USLU Bey’e müracaat ettim. Kuru iğne tedavisiyle uygulanan seanslar sonrasında sağlığıma kavuştum. Sabahları bel ağrım olmadan uyanıyorum. Uzun süre ayakta kalmama rağmen belim ağrımıyor. Boynumu rahatça sağa-sola çeviriyor , omuzlarımın arkasını uzun zaman sonra rahatça görebiliyorum.
TEŞEKKÜRLER TURAN HOCAM.ELLERİNİZE VE İĞNELERİNİZE SAĞLIK…
Mehmet ŞEYHO – Samanyolu Haber TV Spor Müdürü
———————————————————————-
Sevgili Arkadaşlar… Sayın Doc. Dr. Turan USLU Bey ile tanismamiz hernekadar ben bir sağlık personeli olsamda babamin geçirdigi ayakta kalmakla kemik dokuda oluşan meslek hastalıgı iledir. Maneviyatı ve içten davranışı ile hastasini içeri girmesi ve gosterdigi tebessumu ile anında orada tedaviye başlayan muaynesinde titiz ve hastaya zaman ayırabilen yuzunde ki, sicaklikligi size yansitan herseyden önce “Ben DOKTORUM” havasında olmadan, terslemeyen ne olursa olsun dinleyen , saygı duyan ve sizden cogu insanin düşündügü şekilde bir karşılık beklemeyen bence gercekten Hipokrat’a yakışam bir hekim. Herzaman adini saygi ve sevgi ile anacagım ve yillar sonra da içimde Allah razı olsun diyebilicegim bir insan… Tesekkür Ederim Hocam…. Unutmayacagım.
Bülent KONUR
———————————————————————-
Turan Hoca ile karşılaşmamı büyük bir talih olarak görüyorum. yıllarca hergün başım ağrıdı.her gün bazen 2 bazen 3 defa.bütün ağrıkesicileri kullandım.migren ilaçları dahil kullanmadığım ağrı kesici kalmadı ama ağrılarım geçmedi. yorgunluk halsizlik de olunca anti depresan tavsiye eden doktorlar da oldu. tansiyondan mı sinüzitten mi stresten mi şekerden mi derken hastalık hastası olacağım diye korkarken bir arkadaşım belinden rahatsız olduğunu tanıdığı bir fizyoterapiste kendisini götürmemi istedi. Turan Hoca ile orada karşılaştım ve rahatsızlıklarımdan bahsettim.bana hemen bir boyun röntgeni yazdı.netice gelince şaşırdım boyun fıtığım vardı.Hoca fıtıkla ilgili iğne tedavisi yaptı. yaklaşık 1 yıl oldu.artık hiç ağrı kesici almıyorum başım neredeyse hiç ağrımıyor başağrısı krizleri yaşamıyorum. Benden sonra onlarca arkadaşımı ve akrabamı kendisine gönderdim hepsi tedavi oldular memnun kaldılar. Hocam elinize sağlık kendi adıma ve arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum.
Necmi YILDIRIM
———————————————————————-
Sayın Turhan Uslu ile tanışma fırsatı bulduğum için inanılmaz şanslı hissediyorum kendimi,çünkü boyun fıtığı sorunum nedeniyle inanılmaz ağrılar çekiyodum ve gittiğim bütün hekimler ameliyat olmamın şart olduğunu söylediler ama Bölge Müdürü’mün tavsiyesi ile Doç.Dr.Turhan Uslu ile tanışma fırsatı buldum ve onun sihirli akupunktur iğneleriyle ağrılarım bıçak gibi kesildi.Çok minnettarım Sayın Turhan Uslu’ya,bütün boyun fıtığı hastalarına tavsiye ediyorum.
Mahir BALABANLI
———————————————————————-
Yaklaşık on yıldır boyun ağrıları çekiyordum birçok dr.a gittim hakikaten yapılan tek şey birkaç iğne ve ilaç..fakat teşhis,bu hastalığın tedavisi yok sadece erteleyebiliriz ilaçlı tedavi ile vs.aşırı derecede boyunda yanmalar şiddetli sırt kol ağrıları oluyor kitabı tutup okuyamıyorum yıllardır kolumun üzerine yatmayı unutmuştum Allah sayın dr.Turan Uslu Beyden razı olsun ilk seansta ağrılarım yarıyarıya azaldı insan hakikaten yeniden doğmuş gibi oluyor ve ben yazık diyorum o kadar dr.a gittim onlarda aynı ilmi almış insanlar ama işinin aşığı olmak gerek demek dr.um Turan Uslu Bey gibi hakkını vermek gerek muhakkak bu tarz şikayetleri olan arkadaşlar vardır onlara tavsiye ediyorum yazdıklarım kesinlikle hakikat istifade edin istiyorum bu ağrıları çeken arkadaşlar vakit kaybetmeden dr.Turan Uslu gibi bir nimetin var olduğunu görsünler kesinlikle mübalağa değil acıyı çekenler bilir…tüm hastalara acil şifalar diliyorum..
Esra ….
———————————————————————-
Sayın Turhan USLU’yu tanıma fırsatı buldugum ıcın cok mutluyum ve bu yuzdende tavsıye etmek ıcın buraya yazmayı uygun buldum. Kendısıne esımın bel fıtıgı rahatsızlıgı nedenıyle Sema Hastanesınde muayene olduk.Esım 1 yıl once fıtık amelıyatı olmus ve bır yıl sonunda hastalıgı tekrarlamıs ıkı buklum olmustu.kendısıne gıttıgımızde esım yuruyemeyecek,oksuremeyecek,yatagından tek basına kalkamayacak kadar kotu ıdı. Muayene sonucunda onun sıhırlı ellerı ve uyguladıgı akapunktur ıgnelerı, esımın tekrar hayata donmesı gıbı bırseydı.Duydugum kadarı ıle gıden herkes aynı ıyılesmeyı yasıyormus. Emarımızı gordukten sonra teshısının dogru oldugunu ve bır beyın cerrahına gıtmemız gerektıgını soylemesı bıle bu ısı ne kadar saygın yaptıgını gosterıyordu.kendısıne bu huzurda cok tesekkur edıyor ve bızı bır donem ıcerısınde bıle sıhırlı ellerıyle rahatlattıgı ıcın mınnettarlıgımızı ıfade edıyoruz.tabıkı herkesede tavsıye edıyoruz.
Mustafa ÜSTÜNDAĞ
———————————————————————-
Çok şiddetli omuz ve kol ağrıları sonucu bir ortopedi uzmanına gittim. Ağrılarım o kadar şiddetliydi ki geceleri uyku uyuyamaz hale gelmiştim ve sağ kolumda %70-80 yakın güç kaybı vardı. Çekilen MR sonrası rahatsızlığımın boyun fıtığından kaynaklandığı ve çok ileri derecede olduğu ortaya çıktı. Ortopedi uzmanı doktor, rahatsızlığımın çok ilerlediğini ve bir sinir ve beyin cerrahına gözükmem gerektiğini söyledi. Bu tavsiye sonrasında beyin ve sinir cerrahı bir uzman, bir doçent bir de profesöre muayene oldum. Ortak teşhis boyun fıtığının çok ilerlediği ve çok acil ameliyat olmam gerektiği yönündeydi.
Artık ameliyatın zamanını ve yerini tayin etmeye çalışırken bir arkadaşımın tavsiyesi ile ( Dürüst olmak gerekirse ameliyat haricinde bir öneri geleceğini de pek zannetmiyordum ) Turan Uslu hocama muayene oldum. Turan hocam 6-7 seans içinde tedavi olacağımı söylediğimde ilk önce şaşırdım ama bana tavsiyede bulunan arkadaşımın Turan hocanın çok daha ağır hastaları tedavi ettiğini söylediği için kabul ettim. Gerçekten daha ilk tedavide ağrılarım önemli derecede azaldı ve sağ kolumdaki kuvvet kaybı ciddi manada düzeldi. Şu an gayet iyi durumdayım ve Turan Hocama ve kuru iğne tedavisi yöntemine müteşekkirim. Teşekkürler Hocam.
Serkan GÜNGÖR – Bankalar Yeminli Murakıbı
———————————————————————-
Yaklaşık 2 ay önce sezaryen ile bebek sahibi olduk. Çocuğumuz normalden yaklaşık 2 ay kadar önce doğdu. Sezaryenden sonra 2 hafta kadar şiddetli bir ağrım olmadı,
Fakat 2 hafta sonra özellikle sol omuzum ağır bir şekilde ağrımaya başladı. Bu 2 hafta boyunca çocuğumuz için 2 veya 3 saatte bir süt sağıyordum. Ağrılarım ortaya çıktığında havalar yağışlı ve kapalı idi, bizde romatizma düşüncesi ile omuzumu sıcak tutmaya çalışıyorduk.
Sol omuzumdaki ağrı başladıktan 1 hafta kadar sonra sağ omuzumda da aynı ağrılar başladı. Ardından MR’lar, röntgenler derken, omuzumdaki kemiklerden birisi omuz eklemine bastığı (normalde basmaması gerekiyor imiş), omuzdaki 4 kastan ikisinden parçalı yırtık olduğu ortaya çıktı (rotator manşon yırtığı). Ortopedi doktorları ameliyat olmam gerektiğini, olması gerekenden farklı olan kemiklerin törpüleneceğini, kas yırtıklarının dikilmesi gerektiğini söylediler. Kas yırtıklarının sebebi olarak; sezaryen sırasında kollarım vücuduma paralel bir şekilde yaklaşık 1 saat kadar durmam ve süt sağarken öne doğru çok eğilmem olarak açıklandı. Ameliyata tam karar vermeden önce ağrımın çok olduğu sağ kolumu askıya aldık ve hiç hareket ettirmememiz gerektiği söylendi. Bu arada ağrılarım o kadar şiddetliydi ki gece yarısı çocuğumu babaannesine emanet edip eşim ile birlikte sokakları geziyorduk. İğneler, ağrı kesiciler işe yaramıyordu.
Ağrılardan çok yakındığımız ortopedi doktoru bize Dr. Turan Bey’i tavsiye etti. Turan Bey’e ilk gittiğimizde kendisi MR ve röntgenlere baktı. Ardından ağrının geçebileceğini, ameliyata gerek kalmayabileceğini söyledi. İlk muayene günü kuru iğne tedavisine başladı ve ilk gün biz çöl ortasında su bulmuş yolcular gibi sevinerek doktor beyin muayenesinden çıktık. 8 seanslık kuru iğne tedavisi sonunda; daha önceden hiç kaldıramadığım hatta neredeyse kullanamadığım sağ ve sol kollarımı şimdi kullanabiliyor, gündelik işlerimi yapabiliyorum. Sol kolumdaki ağrım artık yok denecek kadar az, sağ kolumda ise ağrım çok azaldı. Artık geceleri uyuyabiliyor ve çocuğuma bakabiliyorum. Ağrılarından şikâyetçi olan ortopedik sorunlar yaşayan herkese özellikle ortopedi ameliyatı gerektiren sorunları olan tüm hastalara bu tedavi metodu ile şifa bulmayı denemeliler. Zira ameliyat kendi başına zorlu ve iyileşmesi zaman alan bir süreç olarak sizi bekliyor olabilir.
Teşekkürler Dr Turan bey ve teşekkürler Sema Hastanesi….
Şerife ELÇİK, erkan.elcik@mam.gov.tr, 2.7.2010